23 almanak böbrek hastası eşinin aza bağışıyla sağlığına kavuştu

Bolu’bile 23 yıldır böbrek rahatsızlığı yaşayan 30 yaşındaki Burakhan Erbay, bir sene ilk evlendiği eşinin uzuv bağışıyla kişi bağlandı.

Henüz 7 yaşındayken mızrap kanseri teşhisi konulan Erbay’ın böbreklerinin da hastalığa merbut kötülük gördüğü belirlendi.

Yaklaşık 23 yıldır fonksiyonları mütenakıs böbreklerle yaşamını sürdüren Erbay’ın, sabık yıl mabeyin ayında koronavirüse yakalanmasının peşi sıra bu organları görevlerini yerine getirememeye başladı.

Doktorların böbrek nakli olması ya birlikte diyalize girmesi gerektiğini belirtmesi üstüne karı, İstanbul’dahi hususi tıpkısı hastanede vazifeli nefroloji ve dâhiliye uzmanı Prof. Dr. Misyon Tuncer’e ulaştı.

Annesi ve babasının vakayiname rahatsızlıkları nedeniyle bağışta bulunamaması konusunda Erbay’ın tıpkısı yıl ilk evlendiği 31 yaşındaki eşi Gülşen Erbay, avlu arkadaşına böbreğini vermeyi teklif etti.

Burakhan Erbay, tetkiklerin yapılmasının ardından 31 Ağustos’ta Prof. Dr. Tuncer ve ekibi aracılığıyla gerçekleştirilen ameliyatla eşinin böbreğiyle sağlığına kavuşarak taburcu edildi.

“Birey birliğimiz tamamlanmış oldu”

Burakhan Erbay, AA muhabirine, rahatsızlığının 23 yıllık tıpkısı geçmişi olduğunu belirterek, mart ayında başladıkları organ nakli serüveninin sona erdiğini söyledi.

Faaliyetler esnasında ve sonrasında hiçbir meşakkat yaşamadıklarını dile getiren Erbay, “Güzeşte sene 18 Eylül’de hayatlarımızı birleştirdik. Şimdi de eşimin bana organını vermesiyle can birliğimiz tamam oldu. Böyle duygular içindeyiz.” dedi.

Erbay, aza bağışının avlu kurtardığına dikkati çekerek, insanların bu konuda kararsızlık etmemesi gerektiğini kaydetti.

“Tek böbrekle yaşayabilir miyim düşüncesi beni on paralık endişelendirmedi”

Gülşen Erbay ise bu kararı verirken tek kararsızlık etmediğini dile getirdi.

Eşinin böbrek rahatsızlığını arkadaşlıkları ve nişanlılıkları döneminden bildiğini anlatan Erbay, “İdare edebileceğimiz bir boyuttaydı. Sonrasında hızlı ilerledi. Eşim aralık ayında Kovid-19 geçirdi. Ondan sonra değerleri yükselmeye başladı. Eşim diyalize girmeden otama olsun istiyorduk. Çok şükür birlikte anca oldu.” diye konuştu.

Erbay, özel hastanede yapılan aktarım ücretlerinin tamamının ihtişam vasıtasıyla karşılandığını aktararak, “Haddizatında ben rastgele zaman düşünüyordum bunu. Elden akrabalık bağı olmadığı amacıyla uyuşup uyuşmaması konusu vardı. Bu konuda haddinden fazla düşünmedik. Elhak olması gereken tıpkısı şeydi. Diyalize girmemesi gerekiyordu eşimin. Bilahare naklimizi olduk.” ifadelerini kullandı.

Evlilik yıl dönümlerini 18 Eylül’birlikte kutlayacaklarını tamlayan Erbay, şöyle devam etti:

“Tığ 1 sene önceki ‘Hastalıkta ve sağlıkta evet.’ dedik. Bu ince bir nöbet, Cenabıhak baht ederse. Tek böbrekle yaşayabilir miyim düşüncesi beni hiç endişelendirmedi. Elden eşimin iyileşmesi, elan mıhlı olması, bundan sonraki hayatımızı henüz dosdoğru devam ettirmemiz üzerine tıpkı isteğimiz vardı. Bütün bunun üzere yakarış ediyorduk.

Evliliğimizde 1 sene dolmak için. Biz hayatımızı birleştirdik. O mıhlı olursa bu yola bitmeme edebiliriz. Onun hayatı benim hayatım, benim hayatım onun hayatı. 2 böbrek varsa bunun biriyle ben dümen edebiliyorsam biriyle bile eşim sağlığına kavuşmalı.”

Erbay, örgen bağışının önemine işaret ederek, “Organ bağışını öneriyorum. Bu konuda çok fazla hastalanmış var. Tam olup kadavradan böbrek bekleyen hastalar var. Bu hastaların yakınlarından biri böbreğini verebiliyorsa tereddüt edilmemesi geçişsiz. Genişlik sevdiklerinden birine hayatının devamı noktasında bindi sağlıyorsun, sağlığı açısından ona bindi veriyorsun. Bu çokça adamakıllı ayrımsız özdek. Bunun kararını çevirmek çokça yumruk amma korkmamaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.



Share: