Devlet Partisi’nin 8. Süssüz Kongresi Yapılıyor… Karamollaoğlu: “Bu Antlaşma Kapanmıştır Çıktı. 85 Milyonun Kazanacağı Bire Bir Dönemi Başlatıyoruz”

Ongunluk Partisi Genel Başkanı Eksiksizlik Karamollaoğlu, partisinin 8. Bayağı Kongresi’nde, Altılı Masa’nın iktidara hazırlandığını belirterek, “Elden 6 umumi başbuğ namevcut, 85 milyon insanımız bilcümle birlikte bu masada oturmaktadır. Minimum ücretlilerimiz, çiftçimiz, esnafımız, memurlarımız, işçiler, emeklilerimiz, açlık ve kısırlık sınırının altında tıpkı birey mahkum edilen milyonlarca insanımızla gelişigüzel oturduk tığ bu masaya. Bu masa, kaybedilecek seçimin ardından yaşanacak benzeri 5 yılın elan ülkemize ve insanımıza neye dünyalık olacağını gayet bereketli bilenlerin kurduğu bire bir masadır. Birileri, matlup fabrikalarında daim kendisine eskimemiş düşmanlar, hainler, teröristler buluş yazar toplumu birbirine kırdırmak istiyor. Fakat kaybeden hep Türkiye oluyor, kazananlar ise baştan sona tıpkı avuç zadegan. Bilinsin kim bu antlaşma kapanmıştır imdi. 85 milyonun kazanacağı tıpkı dönemi başlatıyoruz” dedi.

Saadet Partisi’nin 8. Olağan Kongresi, Ankara Hacı Kortej Veli Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nde zaman yapılıyor. Kongrenin yapıldığı salona “Saatlerinizi iktidara ayarlayın” pankartı asıldı. Kongreye, bozuk TBMM Başkanı Bülent Arınç, CHP Kadro Başkanvekili Açık Deniz Altay, İYİ Fırka Umumi Sekreteri Garaz Poyraz, İYİ Öğür Umumi Başbuğ Yardımcısı Şenol Sunat, Ati Partisi Genel Başbuğ Yardımcıları Nedim Yamalı, Ayhan Kere Üstün, Mustafa Alim ve Sema Silkin Ün, Demokrasi ve Hücum (TILSIM) Partisi Umumi Sekreteri Medeni Yılmaz, UMAR Partisi Umumi Başbuğ Yardımcısı Hasan Karal, AKP MKYK Üyesi Mustafa Şen, AKP Sinop Saylav Şiir Maviş, HDP Herif Başbuğ Yardımcısı Tuncer Bakırhan, Demokrat Parti Umumi Komutan Yardımcıları Muammed Kelleci ve Adnan Talip Bembeyaz, Yengi Partisi Umumi Başbuğ Yardımcısı Lütfü Şahsuvaroğlu, Yurt Partisi Umumi Sekreteri Halil İlker, Baştan Bolluk Partisi Umumi Başkan Yardımcısı Cengiz El üstelik katıldı.

Bahtiyarlık Partisi Umumi Başkanı Ana Karamollaoğlu, kongrede yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Yapacak haddinden fazla işimiz ve atacak haddinden fazla amma çok adımımız var. Çünkü bizi hasretle bekleyen insanlarımız var. Ancak hepimiz biliriz ki tedaviden önce kişileştirme şarttır. Otama edilecek hastanın tomografisini ve MR’ını örtmek, akıllıcasına tedavinin önce adımıdır. Şimdi sizlerle 20 yılın böylecene gelinen bu noktada, 2022 Türkiye’sinin tomografisini benzeri görelim, şöyle tıpkısı özetleyelim istiyorum. Bakalım ne durumdayız? Kurulan cümlelerin türap pembeliği ile temel hayatın üzerine çöken esmer bulutların arasındaki keyfiyet farkına, devasa ton farkına tıpkı göz atalım istiyorum.

Biliyorum, insanımızın önceliği ekonomi, zira kanayan dip ayrımsız elem. Fakat bilinmelidir kim özge herhangi bir madde sonuç, adaletsizlik ve hukuksuzluk sebeptir. Şevket yönetiminde ve kamusal hayatta gömleğin geçmiş düğmesi adalettir, hukuktur. Bizler bugün, gömleğin o evvel düğmesinin kavisli iliklenmesinin, hassaten serencam yıllarda koparılıp bir kenara atılmasının sonuçlarını yaşıyoruz.

Bir büyüklük düşünün, milyonlarca vatandaşı terör şüphelisi zar edilsin, yüz binlercesi karşı işlem yapılsın, on binlercesi bile tutuklansın. Eş eş türe sarayları nesir edilsin, fakat tıpkı zamanda onlarca bakir delik açılsın. Cezaevleri tıklım tıklım kırcı olsun. Doğruluk mekanizması, siyasilerin elinde adeta aynı tığ gibi kullanılsın. İşinden, ekmeğinden, özgürlüğünden edilen KHK mağdurlarının feryadı arş-ı alaya erişmiş. Ancak heyhat, duyan yok.

“İNSARLAR TWEET ATMAKTAN KORKAR AĞIL GELMİŞ”

İnsanlar konuşmaktan, tweet atmaktan korkar arkaç mevrut; yasaklarla savaşım edeceğini söyleyenler ise yasakçı zihniyetin şahsen saksı aktörü olmuş. Adalet düğmesi kavisli iliklenince ekonomide ve farklı her alanda duvara toslamamak cins değildir. Doğruluk açığını kapatmadan cari açığı, bütçe açığını ve dış tecim açığını bloke etmek gibi olmaz.

Hukuksuzluğun düzgü haline geldiği tıpkısı ülkede gelir dağılımındaki adetsizliği kabul etmek türlü mü? İşte, 2022 Türkiye’sinde milyonlarca işsizimiz var. Bakmayın siz kürsüde atık nutuklara, milyarlarca liramız rastgele sene faiz lobilerine oluk oluk aktarılıyor. Milyonlarca minimal ücretlimiz açlık sınırının altında ve izansız kalan milyonlarca çalışanımız de ancak meskenet sınırının altında tıpkı ücrete mahkum edilmiş.

Emeklilerimizin durumu ise hepsinden bunaltıcı. Zaten aldığı üç kuruşluk maaşı bile doğrudan veya bilvasıta namına kızına, damadına, gelinine, torununa veren bu insanlara reva tanıdık sevap bu mu olmalı Allah aşkına? Bugün bire bir telefon almak veya bire bir kafede oturmak üstelik kendisine begayet görülen evlatlarımız, siz iktidara geldiğinizde hayata gözlerini kullanılmamış açmıştı.

Ne kabahati var bu gençlerin? 60-70 yıllık savmak teknelerini kapatan esnafımızın, şişkinlik dolayısıyla çarşı-pazardan eli abes dönen eş hanımlarımızın, kantinde istediğini alamayan çocuklarımızın ne kabahati var?

İsraf, almış başını gitmiş. Bundan Sonra ‘ihalelerde usulsüzlük yapılıyor’ diyemiyoruz, adeta yolsuzluk yarmak üzere ihaleler yapılıyor. Allah’tan korkun. Izzet borçlu, millet verecekli, kamu verecekli, özel sektör borçlu. Yanlış yatırımlarla var olan paralarımız, kaynaklarımız da betona gömüldü, geleceğimiz üstelik ipotek altına alındı.

“BOP ADIM ADIM UYGULANIYOR”

Balaban Ortadoğu Projesi, adım adım uygulanıyor. Yani Şişman İsrail Projesi, sinsi bire bir şekilde yürütülüyor. Birileri ise ‘normalleşmek’ amacıyla sıraya girmiş. İslam dünyası iyesiz, coğrafyamız beğenilmeyen. Sunma üzerinde kan ve gözyaşı oluk oluk akıyor, akıtılıyor. KÖLE ile Rusya, NATO ile Şangay ortada adeta yılgın topuna dönen tıpkısı aut politika anlayışıyla akım ediliyor. Boyla posla, sembolik fotoğraflar ve kürsülerden atılmış derli toplu nutuklarla içeride benzeri takanak oluşturuluyor. Ama dışarda buut cemi tersi. Irak’ta katledilen milyonlarca Müslümanın sorumlusu ki? 20 yıl önceki ne durumdaydı, demincek hangi durumdalar? Coğrafyamızda sınırlar çalışarak değişmiş, kişi sınırlarımız adeta kevgire dönmüş. Milyonlarca mülteci oradan oraya savruluyor. Antrparantez Adalar ve Kıbrıs, mecmu aynı çıkmazda. Zaman ayrıksı meselelerde ‘diplomasi kahramanı’ car edilenler ise 20 yıldır birlik bu olup bitenleri ya seyretmiş evet birlikte figüran olarak tumturak almış.

‘Erbakan Hoca’nın kemiklerini sızlatıyorsunuz’ diye niteleyerek edebiyat açmak mahdut, Erbakan Hoca’mızın davasından tıpkı milim sapmadan izini nüfuz etmek zordur. Yalana, iftiraya ve hakaretlere maruz kaldık. Parayla, makamla, şöhretle imtihan yapılmak istendik. dünden bugüne bu yolda savrulup gidenler oldu. Ancak aha bu salonda benzeri araya gelenler, tavizsiz ve azimli duruşlarından asla vazgeçmediler.

“YENİ BİR BAŞLANGICIN ŞAFAĞINDAYIZ”

Bakir bire bir başlangıcın şafağındayız. Tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz. Cumhuriyet’imizin yıpranmamış yüzyılını inşa etmek üzere bundan sonra geçmişin travmalarından bütün gelişigüzel kurtulmamız gerekiyor. Ülkemiz, sağcılık-solculuk, Pantürkizm-Kürtçülük, Sünnilik-Alevilik, dindarlık ve laiklik kabil tartışmalar yüzünden yıllarca hem zamanını hem üstelik enerjisini tüketmiştir. Bu konularda telafisi imkansız teessürat yaşanmıştır. İnsanımız bıkmış, bıkkın ve yorulmuştur. Bizler, laiklikten değil sözde laikçilerden, İslam’dan değil güya İslamcılardan, muhafazakarlığın kendisinden değil muhafazakarlık adı altında değerlerimizi istismar edenlerden çok çektik. Çıktı bu defterler benzeri henüz açılmamak için kapanmalı ve tarihin tozlu sayfalarında yerini almalıdır. Kült rastgele sosyal grup ya de partinin tekelinde olmadığı kadar, laiklik da herkesin dini, siyasal ve toplumsal görüşlerini rahatlıkla tabir edebilmesinin teminatı yerine anlaşılmalıdır. Devletin vazifesi, kimlik dayatmak değildir. Var olan kimliklerin oran şemsiyesi altında varlık, barış ve yiğitlik içerisinde varlıklarını özgürcesine sürdürmesini sağlamaktır.

“85 MİLYONUN KAZANACAĞI BİR DÖNEMİ BAŞLATIYORUZ”

Hoppadak 6 genel başbuğ yok, 85 milyon insanımız bütün alay malay bu masada oturmaktadır. Minimum ücretlilerimiz, çiftçimiz, esnafımız, memurlarımız, işçiler, emeklilerimiz, açlık ve yetersizlik sınırının altında benzeri hayat mahkum edilen milyonlarca insanımızla alay malay oturduk biz bu masaya. Bu masa, kaybedilecek seçimin peşi sıra yaşanacak benzeri 5 yılın elan ülkemize ve insanımıza neye mülk olacağını gayet mebzul bilenlerin kurduğu tıpkı masadır. Birileri, alacak fabrikalarında daima adına eskimemiş düşmanlar, hainler, teröristler buluş yazar toplumu birbirine kırdırmak istiyor. Ancak kaybeden hep Türkiye oluyor, kazananlar ise tamamen tıpkısı apaz zadegan. Bilinsin kim bu ahit kapanmıştır imdi. 85 milyonun kazanacağı bire bir dönemi başlatıyoruz.

“BU MASA, TÜRKİYE’NİN 13. CUMHURBAŞKANI’NI BELİRLEYECEK”

Ülkemizin ihtiyacı bile budur, insanımızın şiddetli ve hasretle beklediği ses da işte bu masadan yükselmiştir. ve Tanrı’ın izniyle bu masa, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı’nı belirleyecek, yasama kurulu aritmetiğinde da çoğunluğu elde ederek ülkemizin problemlerine çabuk ve mihman çözümler üretecektir.

Tığ, bu sürecin öncü ve aktif aktörlerinden birisi olan Feyiz Partisi kendisine, esasen tarihi aynı ağırbaşlılık üstlendik. 2018’den itibaren her alanda ve çabukça tepetaklak gidişi herhangi bir birimiz yaşayarak görüyoruz. Çalışmalarımızı, ülkemizin getirildiği bu uçurumun kenarından çekip fehmetmek amacıyla kararlılıkla sürdürüyoruz.

İnsanımızın uğradığı fon kırıklıklarını birlikte ülkemizin problemlerinin ne derece derinleştiğini de biliyoruz. Fakat milletimiz müsterih olsun. Antlaşma, kayıpları telafi ika, yaraları şipşak tedvir ve kültürlü yarınları bütün alay malay nesir ika zamanıdır.

Adaletin teminatı ise önce ahlak ve maneviyattır. Tığ, hukuku yüksek kılacak adil bire bir yönetimi organizasyon edeceğiz. Devleti kutsayan değil, devleti ayakta markajcı adaleti kutsal kabul eden bire bir anlayışı bilge kılacağız. Ekonomide ise önce işimiz; tutumsuzluk, usulsüzlük ve vergi düzenine serencam atfetmek olacak. Hani ‘Kaynağınız nedir’ diyerek soruyorlar ya işte esas. Hem üstelik milyarlarca teklik. Ülkemizde ve yeryüzünde rastgele birimize yetecek imkan ve kaynaklar var. Ancak bunları tutmak istemeyen ulusal ve arsıulusal kimi kişiler ve çevreler da var. Amma öyle çapul yok.

“BİZ KARARLIYIZ, YÜZ BİNLERİN HAKKINI KENDİLERİNE TESLİM EDECEĞİZ”

Tığ, ilk milli gelirimizi üretimle artıracak, sonradan de bütün vatandaşlarımıza adaletli tıpkı şekilde paylaştıracağız. Gökdelenlerinin 40. katında oturup faizden mevrut paralarını istifleyenler tesahup etmek istemiyor cins. Ancak tığ kararlıyız, yüz binlerin hakkını kendilerine teyit edeceğiz. Kıtlık sınırının altında sevap kayran yegâne ayrımsız vatandaşımız birlikte kalmayacak. Toplumsal yardımlar, vatandaşlarımız özlük ayakları üstünde durana çatışma kıvrak bitmeme edecek. Fakat hedefimiz, içtimai devleti yalnız müzaheret eden değil, hareket imkanı sunan, ulaşılabilir toplumsal konutlar nesir eden celal adına yeniden tarif etmek olacak. Parçalanmamış kaynaklarımızı aktif ve bol kullanacağız. Sürücü Belgesi ve liyakat bütün kurumlarda temel alınacak. Bu kadrolar adım adım temas sahada bol, uygulanabilir ve sürdürülebilir planlamalar yaparak hepyek uygulamaya koyacak. Gelir dağılımında adaleti asıl alacağız.

Zira ‘Kararlıyız, milletin iktidarında mut var’ diyoruz. İnanıyoruz kim bu yolun sonu iktidara çıkacak. ve esasen biliyoruz kim bu yolda yalnız değiliz.”

Share: