Dağa kaçırılan evlatları amacıyla HDP İl Başkanlığı binası önündeki uşak nöbetine bitmeme eden Diyarbakır annelerinin eylemleri 4. yılına girdi.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi mesul markajcı ailelerin 3 Eylül 2019’üstelik başlattığı habitat eylemi sürüyor. İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat üstelik enik nöbetinde 4. yıla giren aileleri müzakere etti.
Vekil Soylu, yaptığı konuşmada, yurdun bir nice yerinden insanların annelerle kavuşmak amacıyla Diyarbakır’a geldiğini anlattı.
“Onların buraya gelişi, attıkları herhangi bir etap esas bakımından tarihimizi, medeniyetimizi, kardeşliğimizi elimizden almaya, zenginliklerimizi elimizden almaya çalışanlara, dilimize saldırmaya çalışanlara karşı ayrımsız duruştur ve dallı güllü tıpkı duruştur.” diyen Soylu, bunun farkında olduklarını söyledi.
Diyarbakır annelerinin bütün Türkiye’yi ve dünyayı terör örgütüne alın “Aman bunlara dikkat edin!” diye uyardığını tabir fail Soylu, “Yıldırı örgütlerinin bu yaptıklarının herhangi bir karşılığı yoktur. Yemeden Içmeden tabidirler. Sadece elemandırlar ve elden bu coğrafyanın hep dünyaya o vereceği, nakşedeceği anlayışı engellemeye çalışmaktadırlar.” diyerek konuştu.
“Esas kızgınlığımız, terör örgütlerine kendilerini kalkan edinenleredir”
İçişleri Bakanı Aristokrat, başkasının toprağında gözlerinin olmadığını dile getirerek, şöyle dedi:
“Başkasının bizim topraklarımızda gözü benzer. Tığ Diyarbakır’ın barışına ve hürriyetine, kardeşliğine, Orta Şark’nun, Ölçülü Asya’nın, Balkanlar’ın kardeşliği olarak bakıyoruz. Allah’a hamdolsun, Diyarbakır huzura kavuştukça bu dediğim coğrafyalar huzura kavuşuyor. Bizi zayıflatmak, bizi sıkıntıya koyulmak için, bizi birbirimizden girmek üzere gelişigüzel tip senaryoyu on yıllardır uyguluyorlar. Bu annelerin isyanı parçalanmamış 1097 gündür 309 evlatları içindir.”
Aristokrat, “Terör örgütlerine müteveccih yapılacaklar bellidir ama esas kızgınlığımız, temel derdimiz terör örgütlerine değildir. Terör örgütlerine kendilerini kalkan edinenleredir. Yıldırı örgütlerini sahaya sürenleredir. Yıldırı örgütlerinin tarafından annelerinin çocuklarının ıstıraplarıyla kavrulmayı sağlayanlaradır. Asıl kızgınlığımız, annelerimizin asıl hıncı, bizim ana bildirmek istediğimiz onlaradır.” diyerek konuştu.
Son 3 yılda Amerika senatosunun yıldırı örgütü PKK ve PYD’ye 2 milyar dolar yardımda bulunduğunu dile getiren Aristokrat, “Zaman Amerika olmasa PKK/PYD diye tıpkı yıldırı örgütü gayrimümkün. PKK ve PYD’nin patenti Amerika’dır. Onların uşağıdır. HDP denilen siyasal parti, PKK ile beraber Amerikalı uşağıdır. Bunları çıplak söylüyorum. Eğer Amerika, PKK’nın, PYD’nin güvenliğini sağlayamazsa Orta Doğu coğrafyasında sakim metre etap atamaz. Hangi mağara olursa olsun onun içerisinde duramaz. Bu, haddinden fazla kilitsiz küreksiz ve nettir.” ifadelerini kullandı.
“Biz Diyarbakır annelerinin masumiyetine ehil çıkıyoruz”
Annelerin ortaya koyduğu inancın birilerinin itmesiyle sağlanan benzeri inanç olmadığını, bilcümle annelerin keder yürekle burada bulunduklarını belirten Soylu, “Biz onların (Diyarbakır anneleri) masumiyetine erbap çıkıyoruz, onların evlatlarına erbap balkon anlayışlarını yüklenmek istiyoruz. Haykırmalarını, curcunalı çıkarmalarını engellemeye çalışanları engellemeye çalışıyoruz.” dedi.
Annelerin eylemlerini sürdürdüğü çadırın yaş ve evlatlara kavuşulunca sevinçlere şehadet ettiğine dikkati calip İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti:
“4. yıldayız, bir numara gün bile yine buradaydık. Burada olmaya bitmeme edeceğiz. Terör örgütü andıran zamanda Türkiye’de bitecek, merak etmeyin. Bize elden o yetmez, etrafımızdaki coğrafyadan söküp atmalıyız. Terör örgütünü söküp atarken bilesiniz Amerika’yı söküp alaşağı etmek istiyoruz. Meydanda söylüyorum, senelerce darbelerle bu coğrafyayı onun üzere karıştırdılar. Alevi-Sünni, Türk-Kürt onun amacıyla bizi birbirimize düşürdüler. Bizi birbirimize yabancılaştırmaya çalıştılar. Dinimizin doğrularıyla, medeniyetimizin gerçekleriyle dünyanın buluşmasını istemiyorlar.”
Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerine anneler amacıyla “Onları tıpkısı dolaşma de boydak bırakmayacaksınız. Düşünerek, samimi ve gönül adına.” diye niteleyerek buyuru verdiğini dile getiren Vekil Aristokrat, “Anneler, babalar ne diyorlarsa ego emirlerine amade oldum.” diye niteleyerek konuştu.
“8 yaşındaki çocuğun eline zırh verdiler”
Vekil Aristokrat, evlatları üzere eylem eden annelerin cesareti ve ortaya koydukları iradenin kelimelerle anlatılamaz olduğunu belirterek, şöyle bitmeme etti:
“Bu annelerin 148 çocuğunu 18 yaşından sıradan, dağa götürdüler. Konfedere Milel nerede? Dünyanın kentlileşmiş ülkeleri nerede? 12 yaşından bayağı 6 çocuğu dağa götürdüler. 10 engelli çocuğu dağa götürdüler. Yemeden Içmeden bu annelerin 309 çocuğundan bahsediyorum. Dünyanın hangi ülkesinde 8 yaşındaki çocuğun eline silah atfetmek, terör örgütüne onu doldurmak vardır?”
Aristokrat, metin duruşuna hayran olduğu asıl ve babalarla buluşmak amacıyla Pakistan’dan 6,5 saatlik seyahat ve Belde, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Meram Kurum ile 4,5 saat süren araba yolculuğu gerçekleştirdiklerini anlattı.
Bütün coğrafyada huzuru tedarik etmek zorunda olduklarını vurgulayan Soylu, “Pakistan’dahi bu gerçekle tıpkısı el daha karşılaştım. Bu kardeşiniz İdlib’da üstelik şu gerçekle karşılaştı. Bu kardeşiniz yerinden edilmiş milyonlarca Suriyeli ile karşılaştığı devir da bu gerçekle karşılaştı. Nadir Cumhurbaşkanı’mızın sadece derdi bu ülkenin yükselmesi, standartlarının yükselmesi, büyümesi, güçlenmesi değil. Tığ Müslümanız. Etrafımızdaki bütün coğrafyaya huzuru atfetmek zorundayız.” diye konuştu.
“Her madde terörle mücadelede asayiş güçlerimizin ve askerlerimizin ortaya koyduğu egemenlik değildir, bittabi kim bu önemlidir, bittabi kim onların şehadeti bizim üzere şeref tacıdır amma bu kavim doğrusu sıkı durmaktadır, durmaya devam etmektedir. Bir annenin ‘Evladım gel, askere git, şehit ol.’ demesi yalınç değildir. Tanrı razı olsun.” diyen Bakan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Birtakım şeyleri yazdılar konuşmam için amma ego anneleri ne antlaşma görsem içimden geleni söylüyorum. Biz onların acılarını anlayalım. Biz ağlayalım, içimize gözyaşı akıtalım ama bundan sonra anneler ağlamasın. Elimizden geleni yapıyoruz. Yegâne tek beherglas anneyi çocuğuyla buluşturmak amacıyla çabalama harcama ediyoruz. Elimizdeki hep duyu kabiliyetini kullanıyoruz. Onlarla angajman içerisindeyiz ve olmaya devam edeceğiz. Biz temas ve kardeşlik içerisinde olmalıyız. Zorumuz olduğu antlaşma birbirimize dal angıç germeliyiz.”
Gösteri fail annelerden Ayten Elhaman dahi ana ve babalar adına bin yıl de geçse çocuklarını almadan burayı ayrılma etmeyeceklerini belirterek, 5 yıldır evladına hasret olduğunu söyledi.
Çocuklarını istediklerini kaydeden Elhaman, şöyle konuştu:
“Evlatlarımıza çağrımızdır: ‘Kaçın gelin, o zalimlere uşaklık yapmayın.’ HDP ve PKK olmasa çocuklarımız gitmez dağlara. Buradan HDP milletvekillerine bile sesleniyorum: ‘Yeter artık, evlatlarımızı verin.’ Biz makul kapıdayız. PKK’ya uşaklık etmesinler daha çok. Buradan bütün gençlere sesleniyorum: ‘HDP’ye inanmayın, HDP bala katili ve çocukları kaçırıyor.’ Vicdan yok onlarda. Annelerin kucağında 9-10 yaşındaki çocukları kaçırıp dağlarda, taşlarda ölüme mahkum ediyorlar. Saraka, oğlum beni duyuyorsan gel çıktı. Aynı oğlumu askere gönderdim, inşallah Kortej oğlum üstelik dağdan gelecek. Onu da askere yollayacağım. Cenabıhak’ın izniyle devletimizin gücüyle hep gençler, dağdan kaçıp
gelecek. Devletimizin gücüyle inşallah evlatlarımıza kavuşacağız. Sayın Reisicumhur’mıza, Bakanımız Süleyman Soylu ve Vali’mize teşekkürname ediyorum.”
Temel Ayşegül Biçer bile annelerin yalnız olmadığını, herkesten bindi aldıklarını anlatarak, ailelere destek veren herkese teşekkür etti.
Yürekten uğraş ederek 37 evlada kavuştuklarını, binlerce çocuğun dağdan inmeye başladığını anlatan Biçer, “Bu eylem başladığı günden beri PKK’bile iniş çabuk başladı. Anneler, yıllardır bölüt kepenk kapattıran HDP’ye kepenk kapattırdı. Türk bayrağı astı. Katılan beherglas temel Kandil’e yeni benzeri bomba demektir. Allah’ın izniyle bu anneler PKK’yı çökertecek. O hainlerin elinden çocuğumu söke söke aldık. Bu zaferi kazanan bir anneyim. Parçalanmamış evlatları ellerinden alacağız, bu zaferi kazanacağız.” ifadelerini kullandı.
Çocuklara güvenlik güçlerine teslim olmaları çağrısında mevcut Biçer, şöyle konuştu:
“Kaçın kadın, 3 Eylül kurtuluşunuz olsun. Bakın benim oğlum geldi, tek ceza almadan askerliğini yapıp evine döndü. Annenizin ve devletin müşfik kolları sizler üzere vazıh. Kandil’e mütalaa gönderiyorum, anneler sizi bitirecek.”
Ağababa Süleyman Vazıh üstelik oğlunun bittabi dağa kaçırıldığını anlattı.
“Kürt bire bir ağababa kendisine bütün HDP milletvekillerine sesleniyorum: ‘Sizin demokratlık anlayışınız bu kadar mıdır, hani siz Kürtler üzere uğraş veriyordunuz?’ El burada, HDP burada değil, HDP kaçtı.” diyen Kültürlü, eylemlerine kararlılıkla bitmeme edeceklerini vurguladı.
Annelerden Rukeyda Adıyaman ve Sevgi Çağmar de Kürtçe konuştu.
Daha sonraları yapılan “Teröre Ilenç Yürüyüşü”ünde Nazır Soylu ailelerle branş kola yürüdü. Yürüyüşte ellerinde dağa kaçırılan çocuklarının fotoğrafları ve Türk bayrağı mevcut aileler ile çok sayıda can, HDP ve yıldırı örgütü PKK aleyhine slogan attı.
Türkiye’nin birçok ilinden evlatları dağa kaçırılan temel ve babalar, sivil sosyete kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar de yürüyüşe destek verdi.
Aileler, İngilizce, Fransızca, Almanca, Kürtçe ve Zazaca “PKK ve YPG’yi terviç”, Türkçe “Teröre boğaz namevcut, anneler direniyor”, “Terörü anneler bitirecek, çocuklarımız kimsenin piyonu olmayacak”, “Evlada özlenti, teröre lanet”, “Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir”, “Artık kâfi kortej annelerin”, “Evlatlar dönüyor, PKK çöküyor, ha HDP ha PKK” bağlanmış dövizler taşıdı.
Ziyaret ve yürüyüşe AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker, Ebubekir Bal ve Oya Eronat, İçişleri Nazır Yardımcısı Mehmet Ersoy, Diyarbakır Valisi Yüce İhsan Akarsu, İl Güven Müdürü Fatih Kaya, SELIM Öğür MKYK üyeleri Abdurrahman Kurt, Orhan Miroğlu ve Alaattin Temiz, Genel Eşkal Karı Kolları MKYK üyesi Suna Kepolu Ataman, SELIM Parti İl Başkanı Muhammet Lahut Entelektüel, Evlat Nöbeti Çalıştayı Düzenleme Müesses üyeleri ve katılımcıları ile sivil cemiyet kuruluşlarının temsilcileri birlikte katıldı.
