Elazığ’da Bahar Turgut’u Öldürdüğü İddia Edilen Kuşkulu, 1 Yıl Cezaevi Yattıktan Sonra Beraatına Karar Verilerek Boşaltma Edildi: “Bu Bittabi Adalet? Bu…

Elazığ’ın Yazıkonak beldesinde, mortocu nikahlı kendisine birlikte yaşadığı gönül yoluyla silahla vurularak öldürüldüğü iddia edilen 21 yaşındaki Ilkbahar Turgut’un acımasız zanlısı Muhammed Eş, elden tıpkı sene mahpushane yattıktan sonradan beraatına karar verilerek tahliye edildi. Baharat Turgut’un babası Mehmet Yüksek Turgut, bu duruma tepki göstererek, “Kasten herif öldürmekten zahir beraat ediyor? Bu şüphesiz türe? Bu pekâlâ avrat cinayetini menetmek? Türkiye’dahi doğruluk namevcut mu? Bugün bunu vurdu, yarın öbürünü vuracak. Serbest kaldı, elini kolunu sallayıp geziyor. Yani bu şekilde olanaksız. Hem azmettirmek var hem taciz var hem cinayet var. Bu zahir affoluyor? Yani âdem hayatı bu kadar mı çakaralmaz? Bire Bir yıl yattı, imdi, hakimler saldı. Yani adalet buysa daha bir husus demiyorum” dedi.

Elazığ’de cıvıl cıvıl 21 yaşındaki Bahar Turgut, geçen sene ağustos babasının evinde silahla vurmuş halde bulunmuş, tekmil müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Turgut’u ruhsatsız tabancayla vurarak öldürdüğü öne sürülen imam nikahlı eşi Muhammed Ev, tutuklanarak cezaevine konulmuş ve 25 yıl dam cezasına çarptırılmıştı. Bu cezanın istinaf mahkemesi aracılığıyla bozulması üzerine Sülale, beraatına kararı verilerek boşaltma edildi. Baharat Turgut’un ailesi, bu duruma reaksiyon gösterdi. Bahar Turgut’un babası Mehmet Yüce Turgut, şunları söyledi:

“Benim kızım, güzeşte sene kaçarak evlendi. Dernek yaptırdım, ondan bilahare çocuğum evlerinde kaldı. Aradan tıpkısı kamer geçtikten bilahare kızım bana dedi kim ‘ Cet, beni kayınbabam taciz ediyor’. Dedim ki ‘Kızım şüphesiz taciz ediyor?’ Dedi ki ‘Vallahi taciz ediyor’. İnanamadım başta, dedim ki ‘Yalan söylüyorsun’. Kızım de dedi kim ‘Ata bekle, sabahleyin 10’da gine beni arayacak’. Kayınbabası aradı, özellikle kızımı yoklayarak ‘Yanında kim var’ dedi. Kızım, ‘Kimse bulunmayan, annem mutfakta etki yıkıyor’ dedi. Bu soruda üvey baba ısrar edince kızım, kasem ederek ‘Vallahi annem mutfakta, babam balığa gitti, ego yalnızım’ dedi. Ondan sonraları “İlişkiye girdin mi’ gibisinden sorular sordu. O anda oğlu dahi yanımızda oturuyordu, kızımın eşi. Oğlu, telefonu elinden çekerek babası ile tartıştı. Bu görüngü böyle 1-2 ay sürdü. Beni zılgıt ederek, ‘Senin çocuğunu vurdurtacağız’ dediler. Ben üstelik ‘Evladıma kimesne bir şey yapamaz. Benim evimde, benim yanımda durduk yere lacerem benim çocuğumu vuruyorsunuz’… Aradan az buçuk zaman geçtikten sonraları insan, gidip babasından tıpkı cebe ve 6 bin dünyalık aldı. Bir gece evime geliyor, cuma haset, cuma saatlerinde, çocuğumun kafasına sıkıyor.

“ISTEYEREK HERIF ÖLDÜRMEKTEN 25 YIL DÜZ KOCA TAHLİYE OLDU”

Şimdi Nisan’ın 7’sinde bu, 25 yıl mapushane yedi. Geçkin mahkemeye çıktık, eş beraat etti. Bilerek herif öldürmekten bittabi aklanma ediyor? Bu kuşkusuz hak? Bu lacerem kadın cinayetini göğüslemek? Türkiye’üstelik türe namevcut mu? Bugün bunu vurdu, ferda öbürünü vuracak. Serbest kaldı, elini kolunu sallayıp geziyor. Yani bu şekilde gayrimümkün. Hem azmettirmek var hem taciz var hem kıya var. Bu nasıl affoluyor? Yani insan hayatı bu kadar mı berbat? Aynı sene yattı, çıktı, hakimler saldı. Yani türe buysa değişik özdek demiyorum. Söyleyeceğimiz tıpkı husus yoktur. Koca dün mahkemeden yüzümüze gülerek boşaltma oldu, gitti. Kasten adam öldürmeden 25 yıl yiyici herif, geçkin tahliye oluyor. Yani o devir millete madde veriyorlar; ‘git herif vur gel, ayrımsız yıl yat, git evinde otur’. O dalan. Kadın cinayetlerini bakanlarımız bu hat mi açıklıyor? Benim çocuğum avantaya gitti. Parası olan işini götürüyor, parası olmayan bile evinde oturup ağlayarak başını önüne eğiyor. Bu suret olamaz. Bu Türkiye’dahi bu şekilde hak olamaz. Yanlışlık çokça oluyor. Ben, herkese bile söyledim, rastgele merciye birlikte başvurdum, kimseden dahi curcunalı çıkmadı. Çocuğum öldüğüyle kaldı, bu eşkâl imkânsız. Adaletse tığ adalete inanmazlık etmiyoruz, bunda benzeri geçersizlik var. Yarın aynı taneyi daha vurursa sebebi bunlardır. Cürüm makinesini dışarı salıp, bilahare ‘ferah çözme gösterdin cezaevinde’ bilmem hangi. Yani bu şekilde peki mu? Ego doğrusu dört cidar arasındayım, nasıl dolgunca çözme göstermeyeyim ki. Dört zar ortada ne yapabilirim kim? 7.65 ruhsatsız silahla kızımı vurdu, henüz geçmiş dahi suçları vardı.”

“BUGÜN BAHAR’A YAPILAN, YARIN BAŞKASININ KIZINA OLACAK”

Yeğeninin intihar etmediğini, öldürüldüğünü rapor eden Hafize Kaçmaz ise kamu kanıt cinayeti göstermesine karşın kıyacı zanlısının beraat etmesinin vicdanları yaraladığını söyledi. Bahar Turgut’un halası Hafize Kaçmaz, şunları söyledi:

“Geçen yıl baharda kaçarak gitti. Düğün günü birlikte bana dedi kim ‘Hala, beni tehditle tutuyorlar’. ‘Gel gelişigüzel gidelim’ dedim. ‘Hala, ego gelirsem kardeşlerimi öldürecek’ dedi. Biraz bölüm geçtikten sonradan yine evine gittim. ‘Hala ya beni öldürecek evet kardeşlerimi öldürecek’ dedi. ‘Kızım’ dedim, ‘korkma’. Yanına gittiğim ant korkudan hiçbir husus söyleyemiyordu. Geldim, beş altı çağ sonradan,15 bölüm bilahare dediler, ‘Ilkbahar ölmüş, kendini vurmuş’. Şahitli tanıtlanmış adamı can aldılar, insan öldürmeden yürek aldılar. Ama müptedi mahkemede kayırıcı yüzümüze gülerek dâhilen imdi, aklanma etti. Ben, yeğenimin kanının yerde kalmasını istemiyorum. Bugün ona yapılan, erte benim kızıma olacak ya başkasının kızına olacak. Bu çocuğun herhangi bir suçtan, herhangi bir türlü suçtan kaydı var. Ego adalete güveniyorum, yeğenimin kanının yerde kalmasını istiyorum. Ayrıksı Baharlar solmasın.

TÜRE HAKEZA OLANAKSIZ”

Bahar Turgut’un kız kardeşi Ahu Turgut ise ablasının zorla evlendiğini, daha evvel da eşinden gördüğü çaba nedeniyle bebeğini kaybettiğini söyledi. Ahu Turgut, şöyle konuştu:

“Kardeşim, çocuğun birine kaçtı. Sicili kenef, tehditle kardeşimi götürdü. Kardeşim defalarca bizden yardım istedi. Tığ yanımıza aldık. Yanımıza almamıza karşın koca, içimize büyüklüğünde sızdı, ferah adam rolü yaparak kardeşimi katletti. Ego, vurduğu anda tampon falan yaptım. Elimi çekiştirip duruyordu, ölmesi amacıyla çabalıyordu. Ego yaşatmak amacıyla çabalıyordum. Bilahare bu adamın delilerini, kanıtlarını, seçkin şeyini, suça ait hep şeylerini… Ben yakalattırdım çocuğu. Kardeşimi üstelik hayatta tuttum ama kurtarılamadı. Bu yavru, bütün delillere karşın erkin bırakıldı. Murafaa birlikte bunun başı yerde olduğunu kasten erkin bıraktı. Mahkemede müebbet aldı. Müebbetten, mahkemede sergilemiş olduğu mebzul davranışlardan dolayı 25 yıla düşürüldü ama o mahkemenin içerisinde herif beni bile yıldırma etti. Hakimlerin uğrunda ego ‘Hak yerini buldu’ dediğim zaman, herif bana pus sallayarak ‘Hak yerini bulacak’ dedi. Hakimler bunu gördü, uyardı; buna rağmen bol hal indirimi verdi. Nasıl mebzul çözme? Benim ölmemi mi bekliyorlar? Yani insanları mıhlamak bu büyüklüğünde dümdüz mı? Yani kadınlar üzere uğraşıyorlar, eş cinayetleri üzere uğraşıyorlar, tıpkı derinti çalışmalar falanca yapılıyor, genel ağ sitelerinde görüyoruz, ama tek özdek arasında bulunmayan. Yani girmek ki o devir, sadece açıkta olan şeyleri bunlar kapatıyorlar, yardımcı oluyorlar. Bizim gibi ağızsız olanları üstelik filhakika ‘bunlar patırtılı çıkartmadı, sesi duyulmadı, tığ bunun üstünü kapatalım, zaten kimse bilmiyor’… Bu şekilde mi oluyor? Paraya bakarak davranıyorlar, insanlar seslerini çıkarmadığı antlaşma bile kapatılıyor. Üstü kapatılıyor, yanlışlık işleniyor. Parası olan seçme şeyi yapıyor, sesini çıkartmayan, parası olmayan birlikte oturup durumunda sayıyor. Benim doğruluk düşüncem bu değildir, hak hakeza olmaz. Adaleti aklık hale getiriyorlarsa getirsinler. Filhakika bu işin sonu gelmeyecek, bitmeme edecek bu cinayetler. günden güne artacak, bu herif şu anda dışarıda. Yarın benim üzere da gelecek. Ihtimal da beni öldürecek. Ondan sonradan ego biliyorum kim bu davanın içerisinde yukarıdakilerden bindi var. Ego bunun olmasını istemiyorum. Tek kabahatli bu kadar mutlak kalamaz. Böyle mi adaleti sağlayacaklar? Ayrımsız sene yatsın, çıksın.”



Share: