Enkazdan 86 saat sonra çıkarılan avrat, kurtarıcısı madencilerle ülfet etmek istiyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerde kedisiyle enkazdan kurtarılan Ayşegül Cembiye, can verecekli olduğu madencilerle tanışmak istiyor.

Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde beyaz zehir işçilerince enkazdan 86. saatte gaileli kurtarılan 46 yaşındaki Cembiye’in tedavisi, Sivas Mostra Hastanesi Göğüs Hastalıkları Servisi’nde sürüyor.

Depremde tamamen yıkılan Zübeyde Hatun Bulvarı’ndaki 9 eğik Işık Apartmanı’nda eşi Abdullah ve kızı Hacer Ebrar Cembiye’i (23) kaybeden Ayşegül Cembiye, AA muhabirine, 4. günde enkazdan kurtarıldığını söyledi.

Enkaz altındayken kedisi “Ağır”nın 4 zaman boyunca yanına geldiğini anlatan Cembiye, “Arada Bir yüzümü yalıyordu. Rabıtalı beni kurtar dediğimde yanımı eşeliyordu. O ahit bile insanların sesini duydum, onlara sesimi duyurmaya çalıştım.” dedi.

“Konuşamıyordum, sesim gitti”

“Allah” diye bağırınca göçük üzerindeki herkesin bulunduğu bölgeye geldiğini tamlayan Cembiye, şunları kaydetti:

“Konuşamıyordum, sesim gitti o zaman. ‘Allah’ım lütfen bana bati ver, tıpkısı elan söyleyeyim.’ dedim, aynı daha ‘Bana müzaheret edin.’ diyerek bağırdım. O ahit insanlar bağırmaya başladı ‘Burada aynı eş var.’ diye. Sonra bilincimin yıldızlı olup olmadığını, adımı ve yaşımı sordular. Ayrıksı kimesne olup olmadığını sorduklarında kızımın ve eşimin olduğunu söyledim. Mutfakta tezgaha sıkışmıştım ve beni buradan kurtarın dedim. Ondan sonraları ne büyüklüğünde uğraştıklarını bilmiyorum. Sonradan çıkarttılar, kardeşimi ve dayımın oğlunu gördüm, onlar, ‘Abla.’ diyerek bağırıyorlardı.”

Hançer, kendisini ve kedisi Ciddi’yı enkazdan madencilerin kurtardığını dile getirerek, “Beni kurtaran madencilerden Tanrı razı olsun, onlarla tanışacağım. Beni ki çıkarttıysa arayacağım. Kardeşim numaralarını almış, hepsini arayıp göreceğim inşallah.” ifadelerini kullandı.

“Ne istediysem fazlasıyla getirdiler”

Dekoratif Hastanesinde okkalı bakımda 9 dönme kaldığını, tamam görevlilerin kendisiyle yakından ilgilendiğini kaydeden Hançer, “Hangi istediysem anında getirdiler. Doktora ‘Bana baklava getirin.’ demişim, bire bir kutu baklava almış gelmiş. Ürün suyu istiyorum, kutularla getirdiler. Meyve seviyorum diye niteleyerek korkulu bakıma poşetlerle getirdiler.” diye konuştu.

Hançer, kedisi Ağır’yı Antalya’da cıvıl cıvıl kuzeninin götürdüğünü belirterek, kedisini de çok özlediğini söyledi.

Yaşadığı acının tarifsiz olduğunu vurgulayan Hançer, “Çocuğum, eşim, kardeşlerim, bütünü ahiret yolculuğu etti. Onlara sonuç görevimi beğenmek istiyorum. Kur’zaman okutup ondan sonradan bilmiyorum, avlu ne gösterirse bundan sonra onu yapacağım.” dedi.

Share: