İçişleri Bakanı Aristokrat, Kırklareli’nde STK temsilcileriyle buluştu Açıklaması

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “(Azık krizi) Sayın Cumhurbaşkanımız yekpare 22 almanak Türkiye yönetimini filhakika sahaya yansıtır tıpkısı şekilde ayrımsız siyasa sergiledi ve dünyada bu konuda büyük benzeri adımın Türkiye namına dahi ferdî kendisine de sahibi oldu. Bu Türkiye açısından mehabetli aynı şeydir.” dedi.

Icra Vekili Soylu, Polisevi Toplumsal Tesisleri’nde sivil cemiyet kuruluşlarının temsilcileri ile aynı araya geldiği programda yaptığı konuşmada eksiksiz dünyanın tıpkısı Kovid-19 salgını dönemi yaşadığını anımsattı.

Dünyanın sunma yaşayan örgütlerinin, genişlik dallı güllü ülkelerinin salgına ince müddet deva bulamadığını anlatım fail Aristokrat, geçen yüzyılın sonlarına akla yatkın üretilen “küreselleşmenin” batkı ettiğini belirtti.

Türkiye’nin müstevli döneminde metin çokça ülkeye tıbbi gereç yardımında bulunduğunu anımsatan Aristokrat, şunları kaydetti:

“Türkiye başından itibaren tıpkısı proje ortaya koymaktadır. O da şudur. Ulaşabildiğimiz gelişigüzel yerde bize düşmanlık yapmayacak değme yerle evet lehçe ilişkilerimizi evet ticari ilişkileri ya da hep ilişkileri güçlendirmeye gitmek. Buna Latin, Amerika, Ortadoğu ve Balkanlar’bile dahil. Türkiye pandemi döneminde dünyanın tıpkı çokça ülkesine, peçe, aşı ve afiyet malzemesi gönderdi. Tığ dünyanın bire bir çok ülkesinden enerji almaya çalışıyoruz, tıpkısı yandan üstelik erke çeşitliliğini arttırmaya çalışıyoruz, yani yenilenebilir erke kaynaklarına yöneliyoruz.

Onu bire bir taraftan kesmeye çalışıyorlar. Başka taraftan alelhusus çekirdeksel santral kurmaya çalışıyoruz, onun amacıyla ayrıksı cins engeller ortaya koymaya çalışıyorlar. Yani enerjide dışa bağımlılığımızı kabil olduğu kadar azaltmaya, domestik kaynaklarımızı bile türlü olduğunca çoğaltmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda gaz ve petrol bile karışma tutmak amacıyla enerji aldığımız kaynakları de çeşitlendiriyoruz.”

-“Avrupa mühim hatanın içinde”

Avrupa’nın bu şita gaz sıkıntısı çekeceğini öngöremediğini tabir eden Aristokrat, “Bu enerji çeşitliliğini bugüne büyüklüğünde çokça alim, bizlerle konuşurken ‘biz asırlık planlar yapıyoruz, nazik planlar yapıyoruz’ diyen Avrupa, gelişigüzel meseleyi burnundan kıl aldırmayacak şekilde yönetmeyi kendisine bir beceri adına ortaya koyan amma beyinli tıpkı şekilde bütün sorunlarını doğuya yıkan Avrupa, ne pandemi meselesinde, hangi de erke meselesinde burnunun önünü göremeyecek derecede tıpkısı stratejik eksikliğin içine düşmüştür.” dedi.

“Globalleşme” denen kavramın Amarika’yı dünyada egemen etmek için icat edildiğini tamlayan Nazır Aristokrat, Avrupa’yı bile Amerika’nın vagonu haline getirebilecek bu anlayışın imdi hüsran ettiğini söyledi.

Icra Vekili Soylu, Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın Balkanlar karışma oluşmak üzere Sırbistan’dan, Bosna Hersek’e, Kosova’dan, Arnavutluk’a, Hırvatistan’a kadar bire bir çok mutluluk ile tarihe, dostluğa, kardeşliğe ve komşuluğa yerinde ilgiler kurmaya çalıştığının altını çizdi.

-“İtibarları ve samimiyetleri namevcut”

Türkiye’nin problemler, mesail yaşaması için tıpkısı çokça ülkenin çaba harcadığını rapor eden Soylu, “Yani Suriye da insanları katledene kadar birlikte bizim temel itibariyle ilişkilerimizin gani olduğu bir ülkeydi. Ama ne devir orada öz zihni perspektifine uygun bir fesih başladı ve benzeri iç harp çıkardı, insanları zora düşürdü, bittabi ki bizim buna sırtımızı dönmemiz olanaklı değildi. Hangi ant Halep’i, hangi antlaşma Humus’u oradan, ağız ağıza arıtma edildi, PKK ve PYD’yle iş tutmaya başladı, bittabi kim bizim buna sırtımızı dönebilmemiz olabilir değildi.” dedi.

Türkiye’nin gücünü her an gelişigüzel alanda göstermeye bitmeme ettiğini buna tüm dünyanın bile tanıklık ettiğini vurgulayan Aristokrat, şöyle konuştu:

“Evet Rusya Ukrayna Savaşı’nda dünyada güvenebilecekleri bambaşka bire bir talih olsaydı gitmezler miydi? Kapısını çalmazlar mıydı? Sizce alttan, yukarıdan, sağdan, soldan lüzumlu bütün yoklamaları yapmamışlar mıdır? Türkiye’nin ayağına düşmeyelim ve Türkiye’ye bu işi devretme ettirmeyelim diye benzeri hesap içerisinde olmamışlar mıdır?

Amma dünyada yüz yüze kaldıkları değme meselede onur kaybına uğradıkları üzere dünyada yüz yüze kaldıkları her meselede candan davranmadıkları için onun için Cezayir’de Macron yuhlandı. Onun amacıyla büyükelçiliklerinin yine Fransa sömürgesi olduklarını zamanında bildiğimiz bugün kişi anlayışlarıyla beraber ayağa kalkmaya müteharrik ülkelerde büyükelçilikleri edisyon ahval yaşıyorlar. İtibarları ve samimiyetleri yok.”

-“Tıpış tıpış geldiler”

Aristokrat, İçişleri Bakanlığının dış teması aşkın olan bakanlıklar arasında olduğunu bu nedenle dayanabilen çokça ülkeyi gözlediğini belirtti.

Adını isnat etmek istemediği benzeri ülkenin içişleri bakanının Amerika’dan yakınmasını örnek veren Soylu, şöyle devam etti:

“Bana içişleri bakanı kulağıma ‘arkaya geçebilir miyiz’ dedi. Geçtik, dedi kim ‘bu Amerika sosyal medya üzerinden bizi istikrarsızlaştıracak. Hangi olursunuz bize yardım edin’ dedi. ‘Adamlarınızı gönderin, bizim ülkemizde kalsınlar.’ Yani elindeki bütün aparatlarla alay malay Amerika ve Avrupa dünyada ne büyüklüğünde devlet varsa bunu istikrarsızlaştırmaya çalışan küreselleşmeyi dahi bize böyle yutturmaya etkin ayrımsız anlayışı ortaya koymaktadır. Tığ da ne yaptık? Bakın biz zaman Libya’de varız. Orayla en mebzul ülkelerin yöneticileri üstelik siz orada hangi düşünüyorsunuz diye soruyorlar. ‘Biz varız’ diyor ve bizi Libya’daki kardeşlerimiz çağırdılar. Tığ eksantrik ülkelerdeki kabil oraya demokrasi getirmeye gitmedik bizi düzenlilik üzere çağırdılar.

Çünkü bize itimat ediyorlar ve güveniyorlar. Tek keder etmeyin, Ukrayna ile Rusya arasında bunlar Türkiye’yi banko benzeri çözüm merkezi yerine başlamak istemezlerdi. Zaman görmelerinin yegane aynı sebebi vardır. Kişi milletlerinden ödleri patlıyor onun için. Bu azık krizinin başlarına bela olacağını bildikleri amacıyla Türkiye’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ayağına tıpış tıpış geldiler. Bu çokça nettir ve Türkiye da işin esasen itibaren ortaya koyduğu tatlılıkla gelişigüzel, burada inanılır tıpkısı politika sergiledi. Sayın Cumhurbaşkanımız kül 22 almanak Türkiye yönetimini filhakika sahaya yansıtır bire bir şekilde aynı siyaset sergiledi ve dünyada bu konuda muhteşem tıpkı adımın Türkiye olarak de ferdî yerine birlikte sahibi oldu. Bu Türkiye açısından balaban ayrımsız şeydir.”

Soylu, Türkiye’nin kalkınmaya, güçlenmeye, ayağa kalkmaya başladığı seçme çevrim çöz meseleleriyle meşgul olması üzere çeşit makule sorunlar çıkaranların bir tane amacının Türkiye’nin geleceğinin parlak olmaması olduğunu kaydetti.

“Kolaylıkla gideriz diyorlar”

Suriyeliler konusuna bile değinmek istediğini belirten Aristokrat, “Suriyelilerle biz 500 yıl tıpkı kavim namına beraber olduk. Anca değil mi? Aynı ülkenin vatandaşıydık. Âdem kapına gelmiş, cebin tarafta kadınlara bozukluk diliyorum saldırı ediyorlar. Aylı kadınların karnındaki çocukları öldürüyorlar. Yaşlıları öldürüyorlar. Biz hangi yapmalıydık?” diye sordu.

Aristokrat Ukrayna’dan savaş zımnında Avrupa’ya 5 milyonun üstünde mülteci gittiğini hatırlattı.

Avrupa ülkelerinin gelenlere cebin duramadığını rapor fail Aristokrat, “Avrupa almıyorum mu’ diyor. Kimesne münasebet sesini çıkarmadı? Peki size tıpkı istifham soracağım. Hangi devir dönecek bunlar zat memleketlerine, muhtemelen mi? On Paralık belli değil. Kimse sesini çıkarıyor mu?” dedi.

Avrupa ve Amerika’nın ajanlarının Türkiye’deki Suriyelilerle ilgilendiren çeşitli oyunlar sergilemeye çalıştıklarını anlatan Aristokrat, şunları kaydetti:

“Avrupa ve Amerika zat ajanlarını Türkiye’ye sokuyor. ‘Bu Suriyeliler buradan gitsin’ diyor. evet adamlar doğrusu kalmak istemiyorlar ki gitsinler. Ben İdlib’bile 75 yaşındaki benzeri teyzeyi gördüm. ‘Evlat ego memleketime yaklaşmak istiyorum’ dedi. ‘Memleketindesin’ dedim ‘Hayır ben Halep’e okşamak istiyorum’ dedi. Kendi toprağına andırmak istiyor. Buradakilere birlikte ‘gider misiniz?’ diye niteleyerek soruyoruz. ‘Hemencek gideriz’ diyorlar. Ama gidip orada ölüme mi gitsin.

Tıpkısı bölümü rejimin elinde. Tıpkı bölümü DEAŞ’ın elinde, tıpkı bölümü PKK, PYD’nin elinde. Diğer tarafına Amerika mevrut 12 şerha de kaynak kurmuş. Yunanistan’üstelik temel kuruyor. Orada bile gerçeklik kuruyor. Tıpkısı tezgah hazırlama içerisinde. Bunları görmüyoruz zannediyorlar. Peki bu insanlar nereye gidecekler?”

-“Uluslararası müzaheret kuruluşlarından bir proje amacıyla hep bu arada çalışıyoruz”

Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatı, Barış Pınarı bölgelerine 525 bin kişinin gönüllü adına anlayışsız döndüğünü anlatan Soylu, konuşmasına şöyle sürdürdü:

“Tığ orada onların daha şen tıpkı şekilde olabilmesi üzere buraya gelmemelerini realizasyon edebilmek için orada güvenliği oluşturduk, sağlığı oluşturduk, adaleti, altyapıyı oluşturduk, uray işlerini oluşturduk. Kendi meclisleri kuruldu. Onlar paralarını topluyorlar, harcıyorlar. Tıpkı tutum oluşturdular. Eskisinden henüz ferah tıpkısı durumdalar. Orada o bölgeye gidiyorlar.

Ama onun altındaki bölgeye yani yıldız Halep bölgesinde varlar, güney ve mutedil Halep yoklar, gidemiyorlar. Zira oraya gidince onları per viran ediyorlar. Ne yapacak? Gidecekler. Ne zaman gidecekler? Alternatif bulabilirseniz. İşte o alternatiflere bakıyoruz. Cerablus’ta, Umum Bab’bile, Resulayn’dahi, Tel Abyad’birlikte kestirmece 1 milyon kişinin yaşayabileceği arsıulusal müzaheret kuruluşlarından tıpkı proje için hep beraber çalışıyoruz.”

Amerika’nın Afganistan’ı engelleme ettiğini ve burada uyuşturucu ürettiğini, Amerika’nın uyuşturucu çoğaltma alanını 17 bin hektardan, 300 bin hektara çıkarttığını dile getiren Soylu, Türkiye’nin ortaya koyduğu baskıdan mızrap rotasının Akdeniz’e kaydığını anlatım etti.

Soylu, konuşmasının arkası sıra sivil sosyete kuruluşu temsilcileriyle andaç fotoğrafı çektirdi, daha sonraları kentten ayrıldı.



Share: