Manş Denizi’ni 43 yıl ilk yüzerek sabık geçmiş Türk kadını, zihayat sporculara ilham oluyor

İngiltere ile Fransa arasındaki Manş Denizi’ni 1979’de yüzerek geçen önceki Türk kadını Nesrin Bili Aslan, ilerleyici yaşına karşın idman yapıp türlü yarışlara katılarak hem formunu koruyor hem birlikte canlı sporculara denk oluyor.

Manş Denizi’ni 28 Ağustos 1979’birlikte, 15 saat 47 dakikada yüzerek geçmeyi başaran ilk Türk kadını 65 yaşındaki Nesrin Bili Arslan, çokça sayıda şampiyonluk ve mertebe sığdırdığı kariyerine devam ediyor.

Havuzda ve denizde antrenmanlarını sürdüren Nesrin Malumat, dünyanın farklı coğrafyalarındaki engin yarışlarına da katılarak yüzme sporuyla ilgilenen taze sporculara esin oluyor.

Şampiyonalara katılacak veya rekor denemesi yapacak yüzücülerle sıkça görüşen Nesrin Bili, deneyimlerini aktardığı gençlere tavsiyelerde bulunuyor.

Manş Denizi’nin yerini de bilmiyordu

Mersin’dahi ateş parçası Nesrin Marifet Aslan, AA muhabirine, spora ailesinin teşvikiyle 7 yaşında başladığını söyledi.

Manş Denizi’ni geçmeye 17 yaşında değişmeyen verdiğini belirten Nesrin Bilim, şunları anlattı:

“O dönem gazetelerin manşetlerinde Erdal Acet’in 32 yaşında Manş Denizi’ni geçeceği yazıyordu. Antrenörüme ‘Erdal ağa 32 yaşında, ego henüz 17 yaşındayım. O bibi yüzüyor.’ dedim. O bile ‘Erdal Acet kim, sen kimsin?’ dedi. Bunun üstüne ‘O zaman ben bile Manş’ı yüzeceğim.’ dedim. Daha Manş Denizi’nin yerini dahi bilmiyorum. Neyle karşılaşacağımı, hangi yapacağımı, birçok kilometre yüzeceğimi hiçbir şeyi bilmiyorum. Konu ağzımdan çıktı amma kalakaldım.”

Denizi geçmeyi 1976’de başaran Erdal Acet’in antrenörü Kutal Özülkü’den kendisini çalıştırmasını istediğini anlatan Nesrin Selen Aslan, Özülkü’nün dursuz duraksız 10 kilometre yüzmesi karşılığında teklifi kabul ettiğini dile getirdi.

Tecrübeli yüzücü, antrenörün isteğini akdetmek için çabaladığını belirterek, şöyle bitmeme etti:

“Sabah havuza gittim. Edebiyat başında idman yapmadığım amacıyla hazırlıksızdım. Vaktiyle hoppadak yazlık havuz vardı, kışlık havuzlar yoktu. Girdim havuza, 50’şer metre git gel yaparak 100 metrelik turu tamamlıyorum. Tek muttasıl yüzmem gerekiyor. Başladım amma 5 turdan sonraları kollarım ağrıdı, hamlamışım. Bire Bir yandan yüzüyorum benzeri yandan turu sayıyorum. 100 tur yüzdükten bilahare antrenörüme bakarak ‘Doğru saydım değil mi?’ dedim. O üstelik ‘Tamamdır kızım başlıyoruz antrenmanlara.’ dedi.”

Manş Denizi’nde talazlanmak için hazırlandığı 4 yılda çokça sayıda etkinliğe katıldığını aktaran Nesrin Bilgi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Güç tıpkı idman sürecim oldu. Türkiye’deki birçok maraton yarışına katıldım. 15 kilometrelik Sazak-Viranşehir maratonunu 5 posta yüzdüm ve erkekleri geçerek bir numara oldum. Çanakkale Boğazı’nı 1978 yılında yüzdüm. Kıbrıs’ta düzenlenen 15 kilometrelik maratona katıldım. Bunların ardından 1979’bile artık Manş amacıyla hazırdım. 18 ülkeden 18 yüzücü vardı. Şeb 03.00’te başladı, teknede üstelik bati gösteri fail grubum vardı. Talihsizlikler yaşadım, gelgite yakalandım. Dalgalarla savaşıp tek şekilde bırakmayı düşünmeden yüzdüm. Elhak gençlere hep ‘Tıpkı şeye değişmeyen verdiğinizde seçeneklerinizin ortada başaramazsam fikri olmamalı.’ önerisinde bulunuyorum. Çünkü böyle edisyon anlarda bellek bilcümle kötüye doğru gidiyor. ‘Ego kesinlikle bitireceğim, yapacağım.’ diyerek düşünmeliyiz. Ben öyle düşündüm ve başardım. Bütün başardığımı sahne ediyordum ve sahile çıktığımda ağlarım diyerek düşünüyordum ancak ağlayamadım.”

İki Türk kadınının henüz başarmasından bahtiyarlık duydu

Nesrin Fen Arslan, katıldığı yarışlarda karşılaştığı eş yüzücülerin kendisinden düşün aldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Benden yıllar bilahare yüzücü Bengisu Avcı, 2018’bile Manş Denizi’ni geçti. Onunla biz Capri-Napoli Maratonu’ndaki bando yarışında bu arada yüzmüştük. Onu, Manş Denizi’ni geçebileceği üstüne yüreklendirmiştim. Bu sene üstelik Aysu Türkoğlu yüzdü, onunla de 4 yıldır tanışıyorduk. Ego hala engin yarışlarına katılıyorum. Bir güruh gailesiz kız yanıma geliyor ve ‘Biz de Manş Denizi’ni dalgalanmak istiyoruz.’ diyorlar. Bunlardan ikisinin başarması basit benim için tahammülfersa aynı önsezi oldu. Sıradan o anları neymiş ben yüzüyormuşum kabilinden yaşadım. Benim için nazik mutluluktu.”

Share: