DİLAN MUTLU

Kahramanmaraş Nurhak’ta boksit çıkarılan maden ocağı berrak eleme tesisi bölgede ekincilik ve hayvancılığı hatim noktasına getirdi. Vazıh eliminasyon tesisinden koruyucu tozlar toprağın ve bitkilerin üzerini kapladı. Nurhak Çevre Derneği Başkanı Zeynel Gül, “Buralar 10 yıl öncesine büyüklüğünde ekiliydi. Rüşvet, buğday ve hayvancılık yapılıyordu. Burada ayrımsız natür katliamı var. Madenin çıktığı alandan pres alanına kadar herhangi bir canip tozla kaplı. Bundan çevre buradaki dirim alanlarımız henüz ırak noktalara taşınmış durumda” dedi.

Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesinde CSK Madencilik şirketi tarafından boksit çıkarılan maden ocağı münhal eleme sahasından sâdır tozlar dolayısıyla bölgede ekincilik ve meralar finiş noktasına geldi. ‘ÇED lazım değildir’ kararıyla bölgede 7 yıldır faaliyette bulanan madenin eliminasyon tesisinden sâdır tozların toprağı ve bitkileri kaplaması dolayısıyla hayvanların otlatılamadığı, otları yiyici hayvanların hastalandığı belirtiliyor. Aynı zamanda tarım arazilerinin ortasına konulmuş kuruluş bölgedeki ekili alanları da etkiliyor, ürünler türap zımnında büyüyemiyor.

“BURADA HAYVANCILIK YAPILIYORDU”

Nurhak Çevre Derneği üyeleri ve Şehremini İlhami Bozan, eroin şirketinin eliminasyon tesislerinin alarga çalışmaması gerektiğini belirterek, ZÜMRÜDÜANKA Selen Ajansı’na yaşanan sıkıntıyı anlattı.

Çevreci Seyit Battal Kayaç, “CSK denen beyaz zehir şirketi doğaya benzeri güruh beis vermekte. Madeni çıkarttıkları bölgede hayvancılık yapılıyordu. Madeni çıkardıkları bölgede devasa çukurlar oluştu. Bu çukurların beraberinde nakliye kamyonlarının geçtiği yollar sulanmadığı için bitkinin konusunda kalkan tozlar bitki tabakasını kapatıyor. Hayvan Bilimi o bitkileri yemiyor. Yaylalardaki insanlar daha uzak bölgeye gitmeye başladılar. Dekoratif tanker koyuyorlar, sulamıyorlar. Buradan koruyucu tozlar mahsulün konusunda gidiyor, verim alamıyorsunuz” dedi.

“TOZLAR BİTKİLERİN GÖZENEKLERİNİ TIKIYOR”

Ahmet Hâkim Horuz ise eliminasyon tesislerinin yakınında bitkilerin ve toprağın üzerini örten tozları göstererek, “Eleme tesisi istihsal yapılan içtima bütün ortasında. Bura Osmanlı döneminden beri otlak yerine kayıtlarda geçiyor. Tarım ve hayvancılığın yüzyıllardır yapıldığı düz bura. Mecmu ortasında eliminasyon tesisi var. Türap kalkıyor ve bitkilerin gözeneklerini tıkıyor. İstediğiniz kadar uğraşın nebat beslenemeden kuruyor ve insanların emekleri tek oluyor” diye niteleyerek ekincilik alanın ortasında maden kuyusu istemediklerini söyledi.

“AYÇİÇEK BAHÇESİNDEKİ BOYUT HER ŞEYİ AÇIK BİR ŞEKİLDE AÇIKLIYOR ASLINDA”

Nurhak Mekân Derneği Başkanı Zeynel Gül ise türap zımnında ayçiçeklerin gelişmediğini vurgulayarak şunları söyledi:

“ÇKS madenciliğin eleme tesisinin kapalı olması gerekiyor kim toz kalkmasın. O düzlük sınırlı olmadığından oradan koruyucu tozlar yaşam alanlarımızın hepsini toz haline getiriyor. Mezru gündöndü gelişmiyor. Normalde buralar ayrımsız 10 yıl öncesine büyüklüğünde ekiliydi. Arpa, buğday ve hayvancılık yapılıyordu. Burada bir natür katliamı var. Madenin çıktığı alandan işletme alanına kadar gelişigüzel yan tozla kaplı. Bundan dolayı buradaki hayat alanlarımız henüz ırak noktalara taşınmış durumda. Madenin çıkartıldığı alanların rehabilite edilmesi, ağaçlandırma yapılması, çukurların kapatılması geçişsiz. O de yapılmıyor. Yılda 3-4 hayvan o çukurlara düşüp hayatını kaybedebiliyor. Ayçiçek bahçesindeki uzanim herhangi bir şeyi kesin aynı şekilde açıklıyor esasen.”

BELEDİYE BAŞKANI BOZAN: “DERELERDE HESLERLE KURUTULDU”

Nurhak Belediye Reisi İlhami Bozan ise Nurhak’ın HES ve madenlerle yok yapılmak istendiğini söyledi. Hidroelektirk santrallerinin de bölgeye muhteşem uymazlık verdiğini belirten Bozan, “İkinci ve üçüncü hidroelektrik santralleri için maalesef Mekân ve Kentçilik Bakanlığı’ndan ruhsatlar verildi. Hele hukuksal alanda pahal mücadeleler vermekteyiz. Çünkü hidroelektrik santrallerinin birinci, ikinci ve üçüncüsü üzere onay alan hayat maatteessüf emekli tıpkı vali. Çalışkan görevdeyken birlikte bu işlerini devam ettirmekteydi. Maalesef derelerin bütünü bu HES’lerden kontekst kurutuldu” dedi.