‘YARDIMLAŞMAYI AVLU TARZI HALİNE GETİRMİŞ BİR ÜLKEYİZ’

Tarım ve Orman Bakanı Birim Kirişci YANLIŞSIZ Fırka Van İl Başkanlığı’nda partililerle ayrımsız araya geldi. Burada konuşan Icra Vekili Kirişçi, dost ve kardeş devlet olan Pakistan’a 39 vagondan oluşan 21 şehre ilgili yardım trenini dualar eşliğinde uğurladıklarını, bunun aynı nimet olmadığını, daima insanca ve İslami görev olduğunu söyledi.

Bu izlence sonrası Vali Balcı başkanlığında ünite amirleriyle birlikte konuşma toplantısı yaptıklarını anlatan Vekil Kirişci, “Bu toplantıdan üstelik haddinden fazla yararlanma ettiğimi göstermek isterim. Zira biz Ankara’da aynı şeyler yapıyoruz. Ama bunun sahadaki karşılığı nedir? Acep yer bunu bittabi alıyor, algılıyor onun üstelik ölçümlemesini bu zümre ziyaretlerimizde gerçekleştiriyor. Bu zamana kadar 17 parça görüşme yaptık. Bu 18’incisi, inşallah bu ziyaretimiz da bizim açımızdan bakanlık çalışanlarımız açısından oldukça artağan olacaktır diye düş ediyoruz” dedi. Ülkenin bu iktidara ihtiyacının olduğunu tamlayan Vekil Kirişci, “Altın kardeşlerim, özlük aralarımızda birlikte bazen mesuliyetlerimiz, sorumluluklarımız var. Bu ülkenin bu iktidara haddinden fazla ihtiyacının olduğunu bugünkü Pakistan’a yapılan yardımda de gördük. Amiyane seçme mevki ergin olsak ve kendimiz yardıma muhtaç ergin olsak herhalde bu yardımı gerçekleştiremezdik. Hamdolsun zinde tıpkısı ülkeyiz. Yardımlaşmayı ve paylaşmayı banko kendi hayat tarzı haline getirmiş ayrımsız ülkeyiz. ‘Komşusu haris yatar iken, kendisi tok yatan bizden değildir’i içselleştirmiş ve bunun gereklerini oldukça yerine getiren ayrımsız ülkeyiz. Gayrı taraftan Türkiye savaştan yana değil, barıştan yana olan benzeri devlet olduğunu ama zorda kalırsa bile savaştan kaçmayacağını, bunun gereğini yapacağını da evvel göstermiş bugün da göstermeye devam ediyor” dedi.AĞRI’DAKİ KONUŞMASINA DEĞİNDİ Ağrı’daki konuşmasıyla ilişkin da değerlendirmelerde kâin Bakan Kirişçi, “Bizim evvel yaptığımız bire bir konuşmadan hareketle ‘Öbür dünyada hesabını sorarlar’ ifademizi. Şimdi mazlum milletlerin umudu haline gelen bir Türkiye’nin eğer bu geldiği noktadan geriye düşmesi eğer birilerini bahtiyar edecekse, tabii Cenabı doğruluk bunu bu dünyada de sorar, ahirette dahi sorar. Bunun hilafına, bunun aksine düşün beyan edenlerle ilgili bizim ayrımsız tek söyleyebileceğimiz saraka vardır. O bile kalpleri mühürlenmiş olanlardır. Çıktı onlara bizim yapabileceğimiz herhangi bir öz söz konusu değil” diye niteleyerek konuştu.’DÜNYA BARIŞINA ÜSTELIK ÖNEMLİ BİR KATKIDA BULUNDUK’Tümen yerine haddinden fazla çalışmaları, hız etmeleri gerektiğini anlatan Icra Vekili Kirişci, “Bu 2023 eşiğini dahi çokça bayındır bire bir şekilde aşmamız gerekiyor. Bundan kıran Sayın Cumhurbaşkanımız özellikle gelmek üzere mahalle temsilcimize varana kadar hep kardeşlerimizin gösterişli tıpkı mücahede içerisinde olduğunu biliyorum. Yalnız Türkiye’nin umudu değil, mazlum milletlerin umudu haline geldiğini söyledim. Düşünün, Rusya, Ukrayna ile savaşıyor. ve tıpkı talih, ki bu devlet Türkiye, NATO üyesi mutluluk, NATO’nun iki numaralı ülkesi, tıpkı zamanda AKARSU ile müracaat süreci yürüteç aynı mevki. ve bu mutluluk diyor ki; ‘Ben ne Ukrayna’yı hangi de Rusya’yı tıpkı ayak topu taraftarlığı içerisinde tutmayacağım. Temas ikisi dahi benim yandaki ve dost ülkelerimdir’. Hani şimdi barış, sulh deyip bunların hepsini sözde bırakanlar var ya, büyük olan ameldir, eylemdir. Hakeza el zamanlardaki duruştur. Demincek bilcümle acun çabucak ayırt etti ki, evet bu savaştan âdeta dayanıklı çok ülkenin yani bu yandaşlık ruhu içerisinde cereyan edenlerin tamamının bundan aksi namına etkilendiğini amma yer ilkin da hem Rusya’nın hem da Ukrayna’nın bu işten karşıt etkilendiğini gördüler. Allah’tan Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde bu aut politikada temas iki mutluluk bile bizim dost ve komşu ülkelerimizdir diye tığ bir anlamda dünya barışına bile koca bir katkıda bulunduk. İşin daha de büyümesine mani olduk. çabucak pandemiyle başlayıp, ondan sonraları savaşla adamakıllı köpüren gıda krizine tıpkı kan aldırdık. Koridorun oluşmasına Türkiye, BM’yi de yanına alarak 2 tarafı bile masaya oturtarak bire bir murabba zirve gerçekleştirdi. 22 Temmuz’üstelik gerçekleştirilen bu doruk sayesinde tıpkı hububat koridoru kavramı çıktı. Bu çatlak heybetli bir ara. Bu koridor bizim stratejik kendisine adlandırdığımız ürünlerle ilişik espas” dedi.’YENİ BİR 100 YIL BAŞLAYACAK’Dünyanın Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu da belirten Nazır Kirişci, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dünyanın Türkiye’ye ihtiyacı var. Bölgenin Türkiye’ye ihtiyacı var. Vatandaşlarımızın bile Türkiye’deki bu yönetime ihtiyacı var. Eğer bu dümen epey önümüzdeki cumhuriyetimizin 100 yılı gelecek yıl tükenik olacak. Yani 1923’te kurulan Cumhuriyet Altını 100 yaşını tamamlamış olacak. Sonraları bakir bir 100 yıl başlayacak. ve bu 100 yılın adı bile Türkiye yüzyılı olacak. İnşallah 2023 yılından itibaren bu Türkiye 100 yılı kavramını hepimiz içselleştireceğiz. Evet Türkiye 100 yılı ne kavrama geliyor? Tarihin ve coğrafyanın bize yüklemiş olduğu bu sorumluluğun gereği yerine Türkiye’nin kendisi amacıyla yaşamamasını, bölgesi için yaşamamasını, hep dünya amacıyla yaşaması ve yaşatmasını yanı sıra getiriyor. Yani Türkiye çıktı toptan küresel oyuncu oluyor. Bunun dayanabilen çok emarelerini gördüm. en son hububat koridoruydu. Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın lüzumlu Semerkant’ta gerekse Amerika’de verdiği resimler, verdiği görüntüler Central Park’ta yürürken vatandaşların kullandıkları ifadeler herhalde siz Amerikan Başkanı Biden’ı görseniz o cümleleri kurmazsınız. veya Almanya başbakanını görseniz kullanmazsınız. Çabucak içinizden gelen ve geldiği şekliyle bile bunu adalet eden insanlara bunu kullanırsınız. Yani bunu bütün acun görürken bizim o kalpleri mühürlü olanlar bunu görmüyorlarsa buna bizim diyeceğimiz aynı öz bulunmayan. Zımnında bu ulus, bu ululuk kıyamete kadar ölümsüz kalacak. Bu zevalsiz kalmasının şartı da bizim çalışmamızla olacak. Anca kendi kendine devletle kavim yaşamaz. Gayretle tamam, çabayla tamam. Bilcümle emeklerimizi bu yola hasletmekle evet. Dolayısıyla ben bütün kardeşlerimin bu ruh ortamında olduğunu biliyorum. Amma her ziyaretimizde sizlerle ayrımsız araya geldiğimizde de genişlik azından bunları bire bir kişi cümlelerimizle ifade etmeye çalışıyoruz.”