Cizreli kadınlar, depremzede dallar üzere seferber oldu

Şırnak’ın Cizre Kaymakamlığı öncülüğünde “Füru Üşümesin” sloganıyla başlatılan mücahede ile Cizreli kadınlar, depremzede dallar amacıyla seferber oldu. Uğur Aile Bindi Merkezinde toplanan kadınlar; argaç, ezik, patik, çorap ve kazak örerek, eşofman takımları yaptı.

Cizre Cizre Kaymakamlığı Içtimai Teavün ve Dayanışma Vakfına bağlı Uğur Eş Bindi Merkezi bünyesindeki çul tasarım kursu öğrencileri ve Cizreli kadınlar, afet bölgesindeki depremzede dallar üzere seferber oldu. Belik şişlerini yıllar bilahare ellerine alan Cizreli kadınlar, depremzede füru üzere atkı, bertik, kazak, çorap, patik ve bala battaniyesi ördü. Giysi kursu öğrencileri bile binlerce çocuk amacıyla eşofman takımı dikti. Kadınlar, “Torunlar Üşümesin” sloganıyla ördükleri çul malzemelerini afet bölgesindeki çocuklara gönderdi.

Sur Eş Bindi Merkezi Koordinatörü Seher Elçi, “Yaşanan deprem felaketinden kontekst çok üzüldük. Milletimizin ve devletimizin başı sıhhatli olsun. Bizler Uğur Aile Bindi Merkezi kendisine depremin önceki gününde Kaymakamımız Baylan Çıpa öncülüğünde üretime başladık. Argaç, ezik ve eşofman takımları yaptık. Hayırseverler eliyle gönderilen eşyaları burada düzenleyip paketledik. Burada öğrencilerim, hocalarımız, mahalledeki kadınlarımız haddinden fazla himmet ve fedakarlıkla çalıştılar. Argaç, bertik, kazak, patik çorap yapmaya önceden kâh makineleri öğrencilerimiz evlerinden getirdi. Çokça arkalama ettiler. Bazen kadınlarımız 20 yıldan bilahare çeyizlerinden yıpranmamış çıkarttıkları örgü tığlarını getirdiler. El birliğiyle seferber olduk. Depremzede kardeşlerimiz üzere bir olduk. Sabahtan akşama büyüklüğünde, zaman zaman tün yarısına kadar beraber çalıştık” dedi.

“Özellikle ‘Ayrıntılar Üşümesin’ dedik”

Kurs hocası Kumri Gezer, kâh kadınların amortisör sandıklarında sakladığı örgü şişlerini getirdiğini söyledi. Gezer, “Hareket olduktan sonraki periyot koordinatörümüzün öncülüğünde hayırseverler, mahalledeki kadınlar ve kursiyerlerimiz; ellerinden gelen imkanları merkezimize getirdiler. Bazı kadınlar evlerinde mevcut makineyi getirdi; nazı kadınlar aparey sandıklarında sakladığı belik şişlerini getirdi. Sabah 08.00’den akşam ezanı geç saatlere büyüklüğünde kaldığımız oluyordu. Aynı ekip argaç, ezik yaptı. Mahallenin yaşlı teyzeleri yıllar sonraları ellerine belik şişlerini aldı ve çorap, argaç örmeye başladı. Öğleden sonraki grubumuz dahi çocuklarımız amacıyla eşofman takımı dikti. Özellikle ‘Ayrıntılar Üşümesin’ dedik. Yaptığımız el emeği ürünlerimizi hareket bölgesine gönderdik” şeklinde konuştu.

“Sandığa koyduğumuz örgü şişlerimizi baştan çıkardık”

Burada umum emeği çizik, atkı, çorap örmeye başladıklarını belirten Halime Tanrıverdi, “Çocuklarımızı, onların çocuklarının namına koyduk. Bu büyük felaketi yaşadığımız üzere çokça üzgünüz. Depremde ne yapabiliriz diye düşündük. 20 yıl evvel sandığa koyduğumuz belik şişlerimizi çıkardık. Yıllar ilk çeyizlerimiz amacıyla yaptığımız argaç, ezik, çoraplar vardı. Demin depremzedeler üzere baştan yapmaya başladık. Benzeri katkıda mevcut olmak üzere böyle aynı istihsal yapmaya başladık. Sandığa koyduğumuz örgü şişlerimizi baştan çıkardık. Bizler üstelik ayrımsız durumda olabilirdik. Çocuklarımız üşümesin dedik. Burada ahali emeği bertik, argaç, çorap örmeye başladık” diye niteleyerek konuştu.

Rahime Yaşar, Kürtçe yaptığı açıklamada, 15 yıldan sonradan depremzedeler için baştan belik yaptığını söyledi. Yaşar, “Hepimizin başı sağ olsun. Ölüm edenlere rahmet, yaralılara üstelik onma versin. Cenabıhak hepimizi bu musibetlerden dulda etsin. Mahalle kadınları yerine burada toplandık. Elimizden geleni yapmaya çalıştık. Patik, çorap, kazak örmeye başladık. 15 yıldan beridir bu şişleri ellerime almamıştım. Depremzedeler için yeniden elime aldım ve örgü yapmaya başladım. Burada patik, argaç, bere, kazak örüyoruz. Sabahleyin 8’dahi geliyoruz, akşama kadar burada kalıyoruz” ifadelerini kullandı.

Nevruz Dinç, Kürtçe yaptığı açıklamada, “Ego Suriyeliyim. 7 yıldır buradayım. Savaştan kaçıp geldim. Burada bana apotr oldular. Bu depremde çokça üzüldük, sarsıldık. Evsiz kalmanın hangi olduğunu biliyorum. Ben da mahallenin kadınlarıyla buraya geldim, elimden gelen tıpkı molekül varsa yapıyorum. Onlarla birlikte örgü örüyorum. Patik, çorap, kazak örgülerini yapıyorum. Paketleme yapıyorum. Bu nazik musibeti Allah kimseye yaşatmasın inşallah” ifadelerine vadi verdi. – ŞIRNAK

Share: