Gaziantep’te çıraklıktan başladığı ilhak yapım ustalığına çalgı aleti öğretmenliğini de ekleyen 58 yaşındaki Mustafa Karadağlı, muallel asrı aşan tecrübesini öğrencilere aktarıyor.
Enstrüman yapım atölyesine 6 yaşında hamle atan Karadağlı, meslek zamanının dışında atölyede fiilen mesleği öğrenmeye başladı. Müziğe ilgisi sayesinde gelişim ve terbiye hayatını başarıyla sürdüren Karadağlı, üniversitede bile konservatuvarı bitirerek öğretmen oldu.
Farklı okullarda çalıştıktan sonraları Gaziantep Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesinde ilhak eğitmeni yerine görev yapmaya başlayan Karadağlı, geçen sene Milli Eğitim Bilimi Bakanlığının desteğiyle açılan Çalgı Yapım, Bakım ve Onarım Atölyesi’nde hem mahir hem üstelik sarıklı yetiştirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Öğrencilere mesleğin inceliklerini öğreten Karadağlı, derslerden arta kalan zamanlarda öğrencilerle türküler eşliğinde bağlama çalmayı ihmal etmiyor.
“Bildiklerimi belletmek çokça adamakıllı ayrımsız önsezi”
Yırtıkça-hoca Karadağlı, AA muhabirine, çalgı aleti yapmayı çok âdeta yaşlarda ustalardan öğrendiğini söyledi.
Yarım asırdır enstrüman işinin zarfında olduğunu anlatan Karadağlı, “Bu sanatı kendi yetiştiğimiz kadar öğrencilerimize öğretmeye çalışıyoruz. Bağlamanın ongun yerine gelip saz olmasına büyüklüğünde seçkin aşamayı öğrencilerimize aktarıyoruz.” dedi.
İnsan yetiştirmenin çokça muhteşem olduğunu tamlayan Karadağlı, şunları söyledi:
“Yer büyük gidiş aldığım husus öğrencilere bire bir şeyler belletmek ve onların bu işi yaptığını elde etmek. Biz bu ülkenin bireyleriyiz, bu talih bize haddinden fazla madde verdi, tığ dahi bu ülkeye bire bir şey isnat etmek zorundayız. Zira bu yurt bizim vatanımız. Eğer bilici mezara götürürse bildiğini, olmaz. Bizim ustalarımız nasıl hassasiyetle bize öğrettilerse biz üstelik bu bilgiyi öğrencilerimize aktarma etmek zorundayız. Hem neslimizin devamı hem birlikte ülkemizin dallı güllü olması için bilgimizin mezara gitmemesi geçişsiz. Muallimlik fedakarlık isteyen aynı meslektir, ego de birbirinden değerli evlatlarıma, pırıl pırıl gençlerime ölmeden ilk bildiklerimi belletmek istiyorum. Çokça güzelce ayrımsız kalp, parayla pulla servetle makamla mevkiyle satın alınacak ayrımsız özdek değil. Bunun hazzını yaşayarak anlarsınız, haddinden fazla fena hâlde tıpkısı kalp.”
Mustafa Karadağlı, başta İstanbul, İzmir, Ankara oluşmak amacıyla Türkiye’nin bir nice durumunda yetiştirdiği öğrencileri bulunduğunu ve bunun haddinden fazla pir tıpkı ihtisas olduğunu kaydetti.
Öğretmenlik mesleğinin fedakarlık gerektirdiğini nâkil Karadağlı, öğretmenin davranışlarıyla kat sayı ayrımsız fert olmasının yeryüzü gür eğitim bilimi olduğunu sözlerine ekledi.
9. dershane öğrencisi Ardıl Ayten, atölyenin okurken sevdiği işi etme olanağı sağladığını anlatım ederek, öğretmeninin iki alanda dahi mahirane olması yardımıyla elan mahdut öğrendiğini belirtti.
11. derslik öğrencisi Abdullah Münezzeh birlikte atölyede bağlamanın imal aşamalarını öğrendiklerini kaydederek, “Benim çalgım bile ilhak olduğu amacıyla bu atölye benim için çokça avantajlı. Zat enstrümanımı tanıyorum, telini değiştirmektir, tesviyesi, zımparalaması ve cilalamasını öğreniyorum. Mustafa hocamız hem çok iyi bağlama icracısıdır hem dahi çokça gani saz imal ustasıdır. Ondan hem müzik imal konusunda hem de ulama icrasını öğreniyorum. Elimizden geldiğinde takiben gitmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
