Kahramanmaraş merkezli depremlerin arkası sıra gönüllü gittikleri Malatya’dan dönen öğretmenler, kıran bölgesindeki öğrencileriyle aileleri aracığıyla görüntülü görüşmeyi sürdürüyor.

“Asrın felaketi” adına nitelenen 6 Şubat’taki depremler sonrası yekpare yurttan olduğu gibi Trabzon’dan da gönüllü öğretmenler, afetten etkilenen illerde ölçülü çalışmalarda görev aldı.

Malatya’birlikte kurulan çerge kentlerde öğrencilere terbiye veren öğretmenler, bölgeden döndükten bilahare üstelik bağlarını koparmadıkları ve aileleri vasıtasıyla görüntülü konuştukları öğrencilere psikolojik destekte bulunup derslerinde apotr oluyor.

Malatya’birlikte 8 çağ mütezayit Fatma Tuna Kızılay Anaokulu öğretmeni Esra Akbaş, AA muhabirine, çocuklarla devir içerisinde şişman bent kurduklarını, ayrılırken çokça üzüldüğünü söyledi.

Zelzele çadırındaki öğrencileri özlük sınıfındaki öğrencilerinden ayırmadığının altını çizen Akbaş, öğrencilere oyuncak ve yetişek kiti verdiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öğrencilerimi bırakmadım, numaralarını aldım, değme dönüş konuşuyoruz. Bire Bir aktiflik söylüyorum, yapıyorlar. Burada olan etkinlikleri onlara birlikte gönderdim. Pekâlâ ben burada çocuklarımla yapıyorsam onlar üstelik orada yapıyor. Ayrımsız ser verdim onlara gelmeden evvel orada düş yeşertmek yerine, anneleriyle fotoğraflar çekip gönderdiler.”

Akbaş, öğrencilerinden ayrılırken gözyaşlarını tutamadığını dile getirerek, öğrencileri ve aileleriyle irtibatı on paralık koparmayacağını anlattı.

Devletin ve milletin gücünü bölgede olağandan hissettiğini vurgulayan Akbaş, “Gittiğimde devletimiz tamam imkan ve olanaklarıyla milletimizin yanındaydı. Bağlanak ve el birliği içerisinde yaralarımızı sarıyorduk. Biz dahi Milli Yetişek Bakanlığımızın psikososyal çadırlarında görev aldık. Cenabıhak ayrımsız elan böyle acılar yaşatmasın.” dedi.

“Koruyucu olabilmemiz aynı vatan borcu, tıpkı görevdi”

Ortahisar Affan Kitapçıoğlu Anadolu Lisesi biyoloji öğretmeni Mehmet Nasip de Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve üniversite sınavlarına müteveccih kurslar verdiklerini tabir etti.

Kendilerine tıpkı kat henüz sıranın gelmesini ve hareket bölgesine gitmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getiren Nasip, şunları kaydetti:

“Çorlu yüreklere dokumalı doğmak dışında özlük yüreğimizi üstelik rahatlatmış olduk çünkü insanlar ‘Bu durumda hangi yapabilirim, lacerem oradaki insanlara apotr olabilirim?’ derken, biz sunu ongun bildiğimiz işi yaparak yardımcı olduk. Yavrularımızın hayalleri hesabına sarılabildikleri yolda bizim onlara apotr olabilmemiz aynı yurt borcu, aynı görevdi gerçekte. Bunu yapabildik diyerek düşünüyorum.”

Trabzon Kösemenlik ve Araştırma Merkezinde ruhsal müşavir kendisine görev işleyen Ümmühan Pekbüyük ise çadır kentlerde annelere ve çocuklara verdiği eğitimlere değinerek, “Rastgele yaş grubunun ayrımlı ihtiyacı var. Gençlere yönelik yapılacak şeyler önemli. Bundan Sonra deri kentlerde normalleşme başlamalı. Normalleşme nedir? Okulların açılması bildirme güzelce normalleşme işaretidir. Gençlerin hobileri neyse o alanda desteklenmeleri gerektiğini düşünüyoruz.” diyerek konuştu.