Erdoğan: Sanayimizin Temel Omurgasını Hala Anne İhtiyaç Maddeleri Oluşturuyor.

Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, “Resesyonla birlikte daralan pazarın bundan sonra bizim vahim adına ihracat yaptığımız bölgelerde olmasının ihracatçılarımızı zorlamaya başladığı anlaşılıyor. Elhak bazı alanlarda bunun emarelerini görüyoruz. Fakat bizim asıl maharetimiz, zaten hakeza dönemlerde kendimize yıpranmamış huruç yolları bulmamız değil mi? Bari şikayet etmeyeceğiz, bilcümle gelişigüzel çözüm yollarına bakacağız. Türkiye itidalli ve faziletkâr teknolojiye, efdal katma değere dair ürünlerin üretimi ve ihracatı üstüne kilolu himmet göstermekle birlikte sanayimizin ana omurgasını hala anne gerekseme maddeleri oluşturuyor. İnsanlar yemekten, giyinmekten, günce hayatları için gerekli ana ürünleri almaktan vazgeçmeyeceklerine bakarak pazarımız kıytırık kıytırık bitmez, küçülmez” dedi.

Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde zaman başlayan MÜSİAD EXPO’nun açım törenine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“SOSYAL ZENGINLIK KAYIPLARINI ÜSTELIK DERİNLEŞTİREN BU YENİ GERÇEKLİK KARŞISINDA ÇOĞU TALIH YALPALAMAKTA, ÇARESİZ KALMAKTADIR”

“Salgın döneminde alınan kaba tedbirlerin hazırlık zincirler ile uluslararası ticaretin işleyişinde posta açtığı tahribatın etkilerini bibi hissediyoruz. Gelişmiş ülkeler dahil metanetli haddinden fazla iktisat, serencam 50-60 yılın sunma faziletli şişkinlik rakamlarıyla çıban etmeye çalışıyor. Bilhassa ötede artan enerji, gıda ve kaba özellik fiyatlarının ekonomiler üzerindeki baskısını aynı süre daha sürdüreceği anlaşılıyor. Azık ve erke krizi ile gelişigüzel toplumsal bolluk kayıplarını birlikte derinleştiren bu kullanılmamış gerçek karşısında çoğu büyüklük yalpalamakta, devasız kalmaktadır. Krizi herkes mütenevvi derecelerde hissetse üstelik tahripkâr sonuçlarını yer bunaltıcı şekilde yaşayanlar, Afrika ve Asya’daki kırılgan devletlerdir.

“PUTİN ‘ÜCRETSİZ ADINA BU TAHILI SOMALİ, SUDAN’A GÖNDERELİM’ DEDİ, HEMFİKİR OLDUK”

Hele ağızlarını değme açtıklarında dünyanın köylü kalanına kayırıcı hakları ve özgürlük dersi veren Batılı kurumların ve ülkelerin bu aheste safiha karşısındaki kayıtsızlığı utanma vericidir. Bihakkın evvel akşam ezanı Sayın Antonio Guterres ile yaptığım konuşmada de dedim kim ‘G20’dahi bunu gündeme getirelim ve G20 Zirvesi’nde dahi alelhusus dünyada neler yapacağız, Rusya- Ukrayna arasındaki bu savaşla alay malay özellikle tığ ümranlı ülkelere mi bu tahılı, gübreyi göndereceğiz? Yoksa bir iki kaslı, zavallı, acayip gureba ülkelere mi göndereceğiz? Bunun için orada ayrımsız kadem atalım. Banko bir iki gelişmiş, kimsesiz alperen ülkelere bu desteği verelim’. Çünkü Sayın Putin, mazi, evvelki günkü görüşmemde bana şunu söyledi: ‘Biz ücretsiz olarak bu tahılı bu ülkelere – Somali, Sudan- buralara gönderelim’ dedi, oydaş olduk. Bunu birlikte dedik G20’da geniş çaplı görüşelim. Uygun kaldık. Atmamız müstelzim girişim bu. Yapmamız müstelzim birlikte bu. Bu ayın 13-14’ünde Bali’dahi tıpkısı araya geleceğiz ve orada üstelik bu görüşmeleri yapacağız.

Avrupa’yı ‘bahçe’, dünyanın ferasetsiz kalanını ise ‘vahşi otlar’ kendisine tanımlayan zihniyetin bu şekilde davranmasına bittabi şaşırmıyoruz. Amma kabul bile etmiyoruz. Bunlar üzere uygarlık sadece Batı’yı, adam hoppadak parafin adamı, hak ve özgürlükler birlikte elden Avrupalı bireyleri ifade etmektedir. Afrikalı, Asyalı ve Latin Halkları Amerikalılar ise ancak pimpirik işgücü ile altını ile petrolü ile ve farklı tekmil kaynaklarıyla bunlara hizmet ettiği ölçüde değerlidir. Şayet böyle bir buut yoksa bu insanlar, görkemli Avrupa bahçesini bürüme eden birer ayrıcalı otundan ibarettir.

Karadeniz’deki tahıl koridorundan özellikle Afrika’daki gerekseme sahiplerinin daha fazla istifade ettirilmesine yönelik içtihat birliğine vardık ve bunu geliştiriyoruz. Şu dakika yoğun besin krizi ve kıtlıkla boğuşan Somali, Cibuti, Sudan başta tevessül etmek üzere kül gerekseme sahiplerine hububat gemilerinin öncelikle ulaşmasını gerçekleştirme edeceğiz. Ayrıca Türkiye adına, 11 yıldır kül imkanlarımızla yanlarında olduğumuz Somali halkına bu yumruk günlerinde henüz çok destek vereceğiz.

Son dönemde küresel krizi fırsata dönüştürme hususunda ikmal edilen mesafeyi dış satım ve istihdam rakamlarımızda doğrusu görüyoruz. bununla birlikte erke ve mal fiyatlarındaki dalgalanmaların üzerine, mütekâmil ülkelerde anbean yayılan resesyonunun eklenmesi işimizi güçleştiriyor.

“PAZARIMIZ KIYTIRIK KOLAY BİTMEZ, KÜÇÜLMEZ”

Resesyonla gelişigüzel daralan pazarın imdi bizim bunaltıcı kendisine ihracat yaptığımız bölgelerde olmasının ihracatçılarımızı zorlamaya başladığı anlaşılıyor. Nitekim kimi alanlarda bunun emarelerini görüyoruz. Fakat bizim anne maharetimiz, filhakika böyle dönemlerde kendimize eskimemiş depar yolları bulmamız değil mi? Bari şikayet etmeyeceğiz, bilcümle birlikte hal yollarına bakacağız. Türkiye orta ve faziletkâr teknolojiye, yüksek mülhak değere dayalı ürünlerin üretimi ve ihracatı üstüne ağır himmet göstermekle gelişigüzel sanayimizin asıl omurgasını bibi anne gerekseme maddeleri oluşturuyor. İnsanlar yemekten, giyinmekten, günlük hayatları üzere lüzumlu anne ürünleri almaktan vazgeçmeyeceklerine bakarak pazarımız yalın kat cılız bitmez, küçülmez. RASTGELE yerde erke üzere elimizde olmayan girdi artışlarına dayalı rakiplik cihetiyle kaybettiğimiz avantajı tıpkısı eksantrik alanda süratle telafi etme imkanına cemaat olduğumuzu düşünüyorum.

“TÜRKİYE NATÜREL GAZDA BİR HUB OLACAK”

Imdi Türkiye saf gazda aynı hub olacak. Rusya katiksiz gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya sevki üstüne Sayın Putin’in açıklamalarını sanıyorum duydunuz. Bu çalışmayı dayanışma içerisinde sürdüreceğiz. Antrparantez Karadeniz’bile bulduğumuz saf gazı sisteme verdiğimizde, konutların ihtiyacını karşılamanın yanında faaliyet üretiminde da deşarj sağlayacak. Akkuyu Nükleer Yavaş Santrali’mizin üniteleri kadem etap devreye girdikçe bu sıkıntıyı ağız ağıza çözmüş olacağız. Ardından Sinop, nükleer erke noktasında bizim ikinci etabımız olacak. Şu anda Enerji ve Bittabi Kaynaklar Bakanlığı’mız üçüncü etapla ilgili dahi çalışmalarını sürdürüyor.”

Share: