TUNAKAN YILDIRIM
Yetişek-İş Karabük Şubesi üyeleri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü uğrunda toplanarak ‘insanca yaşayacak sevap, vergide adalet’ taleplerini dile getirdi. Ofis Başkanı Anlaklı Polat, “Falsolu tutum politikaları sonucu ülkenin içine sokulduğu soylu erki buhrana alın halkın gösterdiği akıllıca tepkileri dindirmek için intihap şekerleri dağıtmaya başlayan kuvvet, bir nebzecik iyileştirmeleri devasa reformlar kadar ambalajlamaya devam etmektedir. Bunun en can alıcı örneği ise müjde nidalarıyla açıklayan kullanılmamış dirimlik vergisi dilimleridir” dedi.
Yetişek-İş Karabük Şubesi üyeleri, İl Milli Terbiye Müdürlüğü uğrunda toplanarak sevap artışları ve baştan belirlenen idrak dilimi oranlarıyla ilişkin açıklama yaptı. Karabük Yetişek İş Sendikası Yazıhane Başkanı Zeki Polat, şunları söyledi:
“İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET, VERGİDE DOĞRULUK İSTİYORUZ!”
“Falsolu ekonomi politikaları sonucu ülkenin içine sokulduğu hesaplı buhrana karşı halkın gösterdiği namuslu tepkileri dindirmek için seçim şekerleri dağıtmaya başlayan erk, küçücük iyileştirmeleri devasa reformlar kabil ambalajlamaya devam etmektedir. Bunun yeryüzü azrail örneği ise müjde nidalarıyla açıklanan eskimemiş sağlık vergisi dilimleridir. Eskimemiş algı dilimlerinde kamu emekçisinin yılın başında aldığı maaşın yılın elan ortası olmadan erimeye başlaması ayıbı ortadan kaldırılmamış, vakit kaybetmeden bölümsel adına iyileştirilmiştir. Algı dilimi tutarlarının yeniden değerleme oranının (YDO) altında artırılması nedeniyle, amme emekçilerinin yılın başında ceplerine giren ecir birkaç ay ortamında yeniden azalmaya başlayacaktır. Bu değişiklikle kamu emekçisinin maaşının yemeden içmeden biraz ay elan geç erimesi sağlanmış; yani vurgun kalımlı kalık, oranı değiştirilmiştir.
Müjde adı altında tığ eğitim bilimi emekçilerine dayatılan mahiyet şudur: Bizler filhakika kıtlık sınırının takkadak biraz üstünde, fukaralık sınırının yarısından üstelik bir iki ücretler alırken, yüzde 90’ımız itimat kartı borcumuzu ödemekte, yüzde 91’imiz çocuklarımızın terbiye giderlerini karşılamakta zorlanmaktadır. Yüzdelik 62’mizin geliri, giderimizden az iken ve yüzde 92’imiz barışmak üzere ek işlemler aramaktadır. Durdurulamayan döviz cılız, minimal sevap zammının piyasalara yansıması üzere etkenler dolayısıyla kül servet ve hizmetlerin fiyatının günaşırı artacağı ortadayken, kalantor aksiyon insanlarının, yandaş müteahhitlerin, münakasa vurguncuların alacak borçları ahenktar namına silinip, kamu bankaları onlar için seferber ediliyorken, yöneticiler, bizlere ‘gel senin şu gelirinden şerha epizot gelir vergisi alalım. Ama korku, zaten senin aynı dip dilime geçecek büyüklüğünde mal kazanmana cevaz etmeyeceğim için senin dilimin bu’ demektedir.
Üstelik Muallimlik Çığır Kanunu adı altında öğretmenleri yeni sıfatlarla ayrıştıran iktidarın açıkladığı bu kazanç dilimi, eksperlik unvanını düzlük meslektaşlarımızı, yılın sonlarına akilane bir ense vergi dilimine girecekleri üzere elan üstelik mağdur edecek; kuvvet onlara kaşıkla verdiğini yeniden kepçeyle almış olacaktır. Neymiş çıkışlı soluk sendikaların memnuniyet ve pişkinlikle karşıladığı algı adaletsizliğinin çöz yüzü budur. Bu soygunu akseptans etmiyoruz! İnsanca koşullarda çalışarak, yabanlık onuruna yaraşır ücretler alarak, adaletli bire bir vergilendirme çerçevesinde algı vermek istiyoruz. Dünyada başöğretmen ünvanlı bir liderin kurduğu bir tane devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim emekçilerinin aldığı yoksulluk ücretini akseptans etmiyoruz. Eğitim emekçisinin evine boynu eğri, sınıfına ferasetli girdiği benzeri sistemde; eğitimden de gelecekten bile bahsedilemeyeceğinin altını çiziyoruz. Kül kamu çalışanları üzere algı diliminin yüzde 15’te sabitlenmesi gerektiğini, aksinin algı adaletsizliğini daha birlikte büyüteceğini vurguluyoruz.
“EKMEĞİMİZİ AKP VE TÜİK DEĞİL MÜCADELEMİZ BELİRLEYECEK!”
Tarafsızlığını korumayarak, siyasal iktidardan buyruk alarak rakamlar üzerinde oynayan ve sahte şişkinlik oranıyla aşımıza ekmeğimize ahali koyulmasına alet olan TÜİK almanak para şişkinliği oranını yüzdelik 64,2 olarak açıkladı. Ülkedeki ekonomik krizi, açlığı, yoksulluğu ve enflasyonu bulunmayan sayan AKP iktidarı ve TÜİK utanmasa bu ülkede şişkinlik yok diyecek.
Amma biz emekçiler, halkı kandıranları, halkın sofrasındaki ekmeği, zeytini çalanları, halkın muvasala hakkını, çocuklarının eğitim bilimi hakkını, esenlik hakkını gasp edenleri, iktidarın borazancılığından tetikçiliğinden öteye geçmeyenleri katiyen unutmayacağız. Kamu emekçilerini ve yurttaşları açlığa, sefalete mahkum fail para şişkinliği oranını ve zamları kabul etmiyoruz. Amme çalışanlarını, yetersizlik sınırının altında yaşamaya mahküm fail AKP iktidarının uyguladığı mücahede karşıtı politikalar karşısında, cümle mücahede örgütlerinin mücadele alanını genişleterek kuma burun almaya çağırıyoruz. Ekmeğimizi AKP ve TÜİK değil mücadelemiz belirleyecek.”
